Açma gönül pencereni, perdeleri çek
Gelmem artık gülücük saçma boşuna
Deva bulmaz gönül yaramdan el çek
Kabuk tutmuş yaraları açma boşuna
Söyle bu ayrılık bana reva mı?
Acılara saldın göz göre göre
Yıkıp harap ettin gönül yuvamı
Umudumu çaldın göz göre göre
Ben sevdana diz çöken köle iken
Şimdi gözlerine dolmazdı yaşlar
Bir kere haddini bilseydin gönül
Yârdan başkasına eğilmez başlar
Büküldü, haddini bilmedin gönül
Mevsimin bahardı, başladı kışlar
HATIRLA BENİ
Sonbaharda yapraklar
Dökünce hatırla beni
Gönül teline mızraplar
Vurunca hatırla beni
Karabulut, ne olur tut elimden
Özledim, o yârime götür beni
Bir küçücük yağmur damlası gibi
Saçlarının teline düşür beni
Siyah saçlarına sürsem yüzümü
Kırık gönül kapısı yeniden aralandı
Kanamaz sanıyorken bir daha yaralandı
Anılar hayal meyal gözümde sıralandı
Adın andıkça sinem deliniyormuş meğer
Yıllar geçse de kokun alınıyormuş meğer
Gidemem mi zannettin, sevdana tutsak mıyım?
Prangaları kırıp atarak gideceğim
Rüzgârınla savrulan bir sarı yaprak mıyım?
Boz bulanık sel gibi akarak gideceğim
İHTİMALDİR BEKLERİM
Sırf sana gelmek için gururumu yıkardım
Bizi bizden ayıran söyle hangi kansızdı
İç çekip gözyaşıyla yüreğimi yıkardım
Şimdi dört bir yanından damla damla kan sızdı
Lütfeder de adımı bir kez anarsın sandım
Sırf sana gemek için gururumu yıkardım
Bizi bizden ayıran söyle hangi kansızdı
İç çekip gözyaşımla yüreğimi yıkardım
Şimdi dört bir yanından damla damla kan sızdı
Lütfeder de adımı birkez anarsın sandım
İNKİSAR
Yar gider, hayali gelir kapıdan
Ne yapsan da aşkı seni terk etmez
Bir bakışı alır aklın başından
Divane olmuşsun o yâr fark etmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!