Bir çakıl taşı bile takılsa ayağına
Bilsin ruz_i mahşerde ben ondan davacıyım
Bir soğuk kar tanesi düşerse yanağına
Ben o yüce divanda, mahşerde davacıyım
Kimler benim gözümle sana bakar bilemem
Nasıl özlemiştim bir bilebilsen
Hasretin içimi yaktı dün gece
Çöktüm bir köşeye hayalimde sen
Gözlerim yoluna baktı dün gece
Sanma gönül, ahın yerde kalacak
Senin de eyvahın duyulur bir gün
Mevsimler geçecek, yıllar akacak
Gözyaşların elbet durulur bir gün
Aşk ateşin söner bir gün kül olur
Laftan anlamaz kızım, be hey akıldan yoksun
Aklın başına topla, durulasın Ferdane
Öğlene kadar yatar, akşama kadar yoksun
Sırtüstü yatar iken yorulasın Ferdane
Telefon kulağında ellerinde maskara
Hani olur da bir gün beni özlersen eğer
Dolunay gökyüzünde aşkla doğar iken gel
Ya da bir sonbaharda üşüyen ellerinle
Yağmurlar çisil çisil yola yağar iken gel
Kavuşmamız ne kadar imkânsız olsa bile
Yüreğime bir avuç köz atıp gidemezsin
Yokluğunda bu gönül mekânsın kalsın diye
Beni sensizlik ile kuşatıp gidemezsin
Gören var mı benim sensiz de güldüğümü
Beslediğim umutlar, kurduğum hayallerim
Daha çiçek açmadan kuru dal oldu bugün
Aşka sevdaya dair söylenecek sözlerim
Dizildi boğazıma dilim lal oldu bugün
Kendimi sende buldum her anımda her demde
Yetti artık her sözde beni senden edişin
Kırarım zincirleri bir gün çekip giderim
Ne gözyaşın durdurur, ne de o iç çekişin
İçin için ağlayıp gözden taşar giderim
Dön değişin döndürmez ayırdığın yolumdan
Benden bu kadar artık, seni terk ediyorum
Ben bu kara sevdadan artık el çekiyorum
En güzel umutları, tozpembe yarınları
Gönlüne duaları bırakıp gidiyorum
Sanma ki gider iken sana kışı bıraktım
Bir gönül ikliminin rüzgârı essin de gör
Savrulup huzuruna varsaydım diyeceksin
Hele bir de selamı sabahı kessin de gör
Kalbimin kanadını kırsaydım diyeceksin
Kaçmayı dileyerek feleğin tuzağından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!