Bir mektup geldi bugün
Eskilerden yazılmış
Nerdesin? diye başlayan
Belliki ona ulaşmamış
Bir mektup geldi bugün
Sevdayla yoğrulmuş birinden
Ortasıda soluyormuş günün
Hicran,bir ince yara yağmurda
Akıyormuşta akıyormuş kan...
Bizim semtlerde de böyle yağar yağmur
Bizim içinde gök gürler,bizede süslenir geceler
Vedalaştık!
Arkada kalan bir kaşık su
Boğuyor beni her adımda
Geri dönmeye niyetli bir kalp
Dönmesi meçhul
Kahlorası hasret,nasılda su koydun aramıza
Sustuk ikimizde
Pustun sen
Suskun kaldım bu yerde
Kötü alıştım sana
Sense bıraktın bu illeti
Cefa dediğin en düz yol
Vardık
Yüksekse düşeriz
Bir ipten ince nede olsa
Yol bitmediki
Hayasız fırtına
Nasılda sürükledi bizi
Özlüyorum seni
Bir bardak suda üç nefes gibi
Kibarca hainlikleri unutuyorum
Özlüyorum seni
Kal demeden git demeni
Gurur duyuyorum gurursuzluğuma
Göklerde papatya yaprakları
Dökülür kanlı alıngan
Yudum yudum siner toprağa
Ortası neydi zamanın
Ondan öncesini hatırlatmadım şimdi
Herkesin saati aynı vurur oldu
Yalın ayak bir yoksulluk
Öylesine fakir düşünceler
Dilenci bir hayat
Ve açıkta kalan eller
Kim geçerse geçsin önümden
Yasaklıyım ben
Bahtım ağır basar,yokluğundan yana
Bir kefede kefen dolu
Öbürü durdukça döner
Yalanın kıymeti yok terazide
Öyle kal,sabaha kadar belki mumun söner...
Yasaktır bir hüzne bulaşmak bu şehirde
Her yanı acı olsa bile
Masumiyet kokusu sarmaz varlığını
Sen,sende kalırsın,ben,sende
Kusurun bakıldığı bir yer burası
Gözlerim eğri durur,mutluluğun bütün ihanetiyle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!