Sana hakkını helal et ana diyemedim soğuk yüzüne;
Açıpta bakamadım yokluğuna dayanamıyorum anam..
Günlerim senden ayrı geçti hep doyasıya sarılamadım
Canım anam ben geldim diyemedim ve doyasıya öpemedim!
Yanımda olsaydın anam ne derdim kalırdı ne kederim,
Varlığında kıymetin bilemedim
Yokluğun da kalbimden silemedim
Gücüm yoktu gitme diyemedim
Beni bırakıp ta gittin sen anne
Avuç içimde ıslak bir dünya,
Toprak kokusu sinmiş parmaklarıma.
Bir tutam hayal, bir damla su,
Çamurdan doğar çocukluğumun oyunu.
Küçük bir kuş yaparım, kanatları eksik,
Karlı dağların dumanında bir çizgi
Yılların yükünü taşır Sivaslı’nın yüzü.
Çilesi çoktur ama sitemi az,
Her sabah umudu yeniden çözer düğümü.
Bir telin ucunda hayatın sesi,
Bir davul, bir kalp vurur aynı hevesi.
Gözlerinde ateş, yüreğinde türkü,
Geceme doğan yıldızsın çingenem.
Çocukluğum, tozlu bir sokak,
Yırtık bir top, dizimde yara.
Bir elma ağacı, dalları sarkık,
Güneşin gülüşü var her sabaha.
Annem seslenir uzaktan,
Çocukluğum, avluda unutulmuş bir top,
köşesi yıpranmış bir defter,
kapağında kurumuş bir yaprak gibiydi.
Çocukluğumun güzel yılları.
Çok sevdim seni belki de en çok,
Hiç söyleyemediklerimde saklı kaldı bu,
Geceleri suskunluğun büyürdü içimde,
Senin adınla kararan odalarda
Yalnızlığıma yer açardım.
Horoz öter ufukta, sabaha selam verir,
Denizli’nin kültürü gönüllere ilham verir.
Düğünlerde efeler diz vurur ağır ağır,
Zeybek oynar gençler, duruşu dağlar kadar mağrur.
Dokuma tezgâhlarında iplik türküler söyler,
Gözlerinde bir dünya var, bana ait,
Her bakışın bir bahar, her gülüşün neşe.
Zaman durur, sesler susar yanındayken,
Kalbim fısıldar yalnızca senin adını.
Ellerin değdi mi, unuturum dünü,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!