Seni nasıl sevdim bir bilebilsen
Irmak gibi gelir yaş gözlerimden
Ayrı düştüm sevdiğimden gülümden
Aşkımı başıma yıktın benim
Her zaman ağlattın sevdiğim beni
Sevgimi kalbime gömdüm,
Kimseler bilmesin diye,
Sessiz bir rüzgâr gibi sakladım
En derin, en karanlık yerde.
Sevgimi kalbime gömdüm,
Sivas’ın ayazı vurur ya yüzüne,
Öyle keskin, öyle gerçek bir yerden sevdim seni.
Rüzgârı bile titretirken dağların gölgesini,
Ben yüreğimin en sıcak yerinde sakladım ismini.
Sivas’ın buzlu sokakları gibi kalbim,
Adımlar sessiz, yankılar derin.
Her köşe karla kaplı,
Ama içinde donmuş bir sıcaklık var hâlâ.
Rüzgâr vurur pencereme,
Çıkma içerden hapis desinler
Yetaklara düşmüş hasta desinler
Yatma geceleri dertli desinler
Seni hatırlayan sevgilisini unutmuyor desinler
İyi giyinme yoksul desinler
Ömrümden su gibi yıllar akarken
Her ümit altından hüzün çıkarken
Öyle boş gözlerle dalgın bakarken
Ben yanlız seni düşünüyorum.
Bir yıldız kayınca dilek dilerken
Aşk dedikleri yalanmış meğer,
Dudakta bir gülüş, içimde keder.
Gözlerde parlayan o eski bahar,
Bir rüzgâr esince kaybolur gider.
Sözler ısınınca umut sanırsın,
Bir zamanlar “sonsuz” denilen sözler
Takvim yapraklarında soldu,
Gülüşlere emanet edilen umut
Sessizce geri alındı.
Yalan olmuş sevgiler şimdi
Bir gün seni ne kadar sevdiğimi anlayacaksın,
O zaman gözlerin yaşla dolacak;
Belkide o zaman anlayacaksın,
Sana olan bütün aşkım.
Belkide sende beni halâ unutamadın,
Zalim felek, yine beni sınadın,
Düştüğüm yerden kalkmamı aradın.
Bir ömürdür omzumda izlerin,
Ne yapsam geçmedi sızılarım.
Gül dedim, dikenini verdin,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!