Şimdi anlamı yok ki sevdiğim şarkıların
Dalına karlar yağdı güzelim baharların
Biz bize gözün bende başbaşa kaldığımız
Kahrı çekilmez oldu artık sensiz yolların
Yollar... yollar âh! ızdırab veren sensiz yollar
yine yakınlardasın
adını,ne! koyduğum bilinmeyen
en âşina yaşadığım
yalnızlığım
mahşerî bir gürültüye dikkat kesilir kulağım
sana seni anlatmak;
darağacına koyduğun beni,zaman zaman
iplerden geri alma öylece kalsın
kalbimi astığın yerde
bedenim de olmasın
çalsam bir daha yâr gönül kapını
kabul edip içeri alırmısın
derinden kanayan aşk yarasını
basıp bağrına canım sararmısın
ister öldür beni istersen kahret
Kapındayım Eylül
Son fasıl hüzzâm geçiyor zamana
Zaman erme vakti sûzâna
Çıkardım
Ruhumun yaşlı esvaplarını
uzun bir yoldayım sıladan ayrı
bunun adına da gurbet diyorlar
yandığım yer benim vatan ocağı
hicrân ateşine hasret diyorlar
dağları taşları gördükce gözüm
gecenin olduğu yer gözlerinin rengi
karanlıkta bir bahar o güneşe susuz
sen mi verdin o şavkı mehtab mı özendi
gün sensiz öylesine gecelerde mutsuz
özleminde sevgiden bir iz var okunan
Nazâr eyle lûtfedip vuslata ersin gözler
Mest eder handelerin ey şûh bakışlı dilber
Gülşen ile bezenmiş tahtı süsleyen cismin
Tâc-ı ser'indir bahar nice iltifât eyler
sana seni anlatmak;
kar örtüsü
varlığın,ayaz sokaklarımda
teneffüs ettiği bahçe,sisli gönlümün.
ve anlatılan
Vakit artık ikindi nâme-î hüzzâm sâz'dan
Dökülür fasıl şimdi ol muhabbeti hâz'dan
Meşki harâb eyledi nâzâr-ı şehlân nâz'dan
Dökülür fasıl şimdi ol muhabbeti hâz'dan
Aslında pek çok defa sizin şiirlerinize ziyarette bulundum ama hiç birine yorum yazısı yazmadan sayfanızdan çıktım.
Kaç defa okudum bilemedim bir çok şiirinizi.
Ama eremedim dizelerinizdeki sırra.
Yazamazdım yorum hiç birinin altına.
Ben okudukça silindi her kelime, uçuştu ekra ...