Yine bindi kalemimin tepesine
Dağıttı gurbetin, beni
Parmaklarımda sızlattı
Yüreğimdeki hasreti
Mutluladı
Yalnızlığımı kat be kat
Uyku yok üç beş nöbeti yazdı, yine geceler
Kağıtsız masamda kalem, gönlüm diye heceler
Rüyaya dalıp ta dinse âh, o müzmin sancılar
Mahmur gözlerle uyandığım, sabaha günaydın
ümitsiz bir sevdâda, çürümeden kalbimiz
şarkılarla anılsın, hayal olan sevgimiz
ahde vefâ eyleyip, verilmiş bir sözümüz
unut gitsin varsa da, hatırlatma maziyi
gülme öyle yüzüme, anma artık ismimi
vakit hüzzam oysa,gönlüm hicazda karar kıldı
sabâ doğdu güneş,rast yükseldi nevâ kırıldı
mest-i kâlb uşşâk ile,gâh coştu gâh-ı duruldu
sabâ doğdu güneş,rast yükseldi nevâ kırıldı
O sımsıcak bakışlar,kar ile boran şimdi
En mâsum hâtırâlar,soğuk bir yalan şimdi
Bahar ümîdi vâr'ken,bir nebze yüreğimde
Zemherî zamanlardır,ömrüme kalan şimdi
bir dağın kapısını çaldım yine
esmer yüzünde gecenin
yüklenip omuzlarıma bütün yüreğimi
canımı takıp dişime
günden,güneşten,herkesten...
kaçar gibi.canhıraş
gönlümde zuhûr etmesede
suskunluklarım vefasızlık etti
soluk mürekkepli bir kalem var şimdi
parmaklarımın arasında...
Gökyüzü ıssız bu akşam
Karanlık bir başka garip
Dökülüyor içimin yıldızları
Hüznümü mehtaba ulak saldım
Ben ise
Ondördünde bir ay'a
ve, yağmur gelir ıslanır bütün gece
düğümlenir kalır,dudaktaki hece
karanlık gökyüzü sanki bir bilmece
kurumuş kağıtla çöz çözebilirsen
saçında esiyor rüzgarın türküsü
Günden kalma ışıkları savuruyor geceye rüzgar
Gözlerim,
Gökyüzü kadar kör ve yalnız
Gözyaşımdaki masal yürür
Bir damla ışığa kirpiklerimden, Zührem
Aslında pek çok defa sizin şiirlerinize ziyarette bulundum ama hiç birine yorum yazısı yazmadan sayfanızdan çıktım.
Kaç defa okudum bilemedim bir çok şiirinizi.
Ama eremedim dizelerinizdeki sırra.
Yazamazdım yorum hiç birinin altına.
Ben okudukça silindi her kelime, uçuştu ekra ...