Silemezsin; yüreğim silmek istemedikçe,
Yüreğimden sevgini, gözümden hayâlini;
Kâlbim gözyaşlarıyla yazar göğe dilekçe…
Nasıl taşıyacaksın, bu aşkın vebâlini?
Sensiz geçen her zaman, içime hicran yağar…
Çok çok uzaklarda yuvamla yurdum
Özüme kaynar su dökülmüş gibi! ..
Hasret kavurması oldu vücudum
Ciğerimden canım sökülmüş gibi! ..
Yüreğim yakınken, kendim ırağım
Düsünmem kosar gelirim
Gittigin yer yakin olsa!
Inan önce ben bilirim
Acilardan farkin olsa!
Soludugum, her nefeste
Bana şair derler, sözün kileri
Emrime verilmiş, kelimeleri
Acı, tatlı duygularla boyarım
Ölçerim, biçerim sır cümleleri
Mâhirane gediğine koyarım.
Övmüş, var eylemiş Hudâ
Ona tek denk o dünyada
Hayâlimde, o rüyamda
İnsanlara canım fedâ.
Balçık aslı, nur gerdanlık
Denizden karaya, karadan denize
Hafif bir rüzgar esiyor
İçinde sevdalılardan misk ıtırlar
Boğazdan
İçime doluyor bayıltan deniz ve çiçek kokuları
Yaşarken bir mavi günü daha
Dört işlem var matematikte:
Toplama, çıkarma,
Çarpma ve bölme.
Matematik gibisin sende;
bekliyorsun hep
çözümsüzlükler içinde,
Bilmiyorum, bu kaçıncı bahar
Söz verip de gelmediğin
Bu kaçıncı kırkikindi yağmurları
Sensiz ıslandığım
Bilmiyorum
Bu yıkılan kaçıncı umut
Benim gibi doğuştan, bahtsızmışsın neyleyim?
Ey zindan! Suçun ne ki, mahkumsun mahkûmlara?
Suçum mu? Mâsumiyet, sormadın ya söyleyim
Sırdaşım, bana de ki; mahkûmsun mahkûmlara!
Kapın hep gıcırtılı, pencerense dar mı,dar?
Bir uzun yol yolcusuyum
Dön deme, dönemem geri
Kendime kendim pusuyum
Dön deme, dönemem geri.
Suyum, canım bozbulanık
Bu arkadaşı tanımıyorum