Ne hüzünlü bir gündeyiz,bir güneş batıyor,
Kanla kazanılmış, cumhuriyet mi gidiyor
Savaşla yenemeyen düşman sevinmekte,
İşbirlikçilerse durmadan, başa güreşiyor.
Uyan ey Atam,şu cumhuriyetin haline bak,
Cennet bağının gülleri,
Konmuş dala, bülbülleri,
Hak’ a dönük’ de yüzleri,
Ağlar, Allah diye, diye.
Yaşlar döker hak aşkına,
Sarmıştı düşmanlar, benim güzel vatanımı,
Girdiler yurduma, dururdur hala izleri,
Düşünmedi yerde, benim şehit yatanımı,
Mavi gözlü deha, Türk’dü kurtardı bizleri.
Hep savaş açtılar, sanki hepsi aç kurttular,
Kimdir, kara toprak da yatanlar; Niye kalkmaz,
Hoşnut’ mu yerinden de yatarlar güne çıkmaz,
Her kimse yatanlar, beni duymaz bana bakmaz,
Memnun ki yerinden de, yatarlar kabirinde.
Sevmiş ki yatanlar, hala kalkmaz şu yerinden,
Akşam yine olmuş, mehtab var’da bakardım,
Gönlümde senin sevdan, soldum da sarardım,
Birden seni gördüm sandım, sanki gülüm de,
Mehtab seni sandım, geçmiş günlere daldım.
Yıllar ne çabuk geçmiş bilmem ki zamandan,
Nesini söyleyim, olup bitenin,
Gayrı dikiş tutmaz, acılar bizim,
Kadıya mülk oldu, tapulu yerler,
Dilimiz kesildi, akan kan bizim.
Uykuya dalınca, çalıp çırptılar,
Yılları harman ettim, savurdum,
Mevsimleri gönlümde kavurdum,
Bir gönül yolun, aradım kırk yıl,
Ömür geçti de aşk dedim durdum.
Yorgun düştüm, o gönül yolunda,
Filizler verdirdi, uzadıkça erdirdi,
Gıda suyu verdi tomurcuk erdirdi,
Can cana feda, eğilsin başım ona,
Ol dedi,fedam olsun canım yoluna.
Kuru köke, canım verdi resul Allah,
On ölç bir biç.
Ey düşünen insan, derim sana ben,
Hiç geleceğini, düşündün mü? Sen,
Oldu’ mu? Umurunda, çoluk çocuk,
Korkarım yok dersin günü gün eden.
Gördüm Mevlâna’yı, Konya’da,
Âşk sevgi merhamet kokardı orada,
Huşu içinde dinledim, neyin sesini,
Ve de dersler aldım, o sofrada.
Ben de kendimi, âşık sanırdım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!