Ömrümün baharı bitti, neydi o yıllar,
Hayal oldu yaşananlar, aşklar sevdalar,
Geçip giden o zamanlar, solmuş gül gibi,
Hayâl oldu yaşananlar aşklar sevdalar.
Neyleyim yazı baharı, aşk olmayınca,
Sen…
Bir meşaleydin, bir ışıktın tanıştığımızda.
İçime akardı baktın mı ışığın.
Aydınlanırdı ruhum.
Seni yeni tanıdığım zamanlarda.
İçimdeki umut dağlarım düz olurdu,
Neyler bu gönül aşkına ağlar yine hiçten,
Suskun ve de yorgun hali var, belli halinden,
Aşk yorgunu olmuş düşünür sevda çekerken,
Hasret dökülür, şarkıların nağmelerinden.
Bir şarkı ki dillerde, dolaşmakta devamlı,
Nerde şimdi bizim dağlara çıkan, yollar,
Ömrümü eskittiğim taş dolu yılan, yollar,
Şimdi çekildiğim köşemde, hüzünlüyüm,
Nerde gözlerime yaşları dolduran, yıllar.
Bir ömür tükettim yüce dağlar, başında,
Ey yalancı dünya, ne yaptın bana,
Perme perişanım, senin yüzünden,
Gülmedi şu yüzüm, hayattan yana,
Sararttın soldurdun beni çilenden.
Ah dünya, acını verdin hep bana,
Sever gönülden, sever yürekten.
Hangi gönül vaz geçer sevdiğinden,
Hele çok sevmişse, bir de gönülden,
Vaz geçmez ne yapsan sevdiğinden,
Sever gönülden, severdir yürekten.
Gönlümde.,
Viran olan bir aşkın yıkıntısı var,
Gülmez oldu yüzlerim. Hiç.
Viran eder canımı canan bildiğim yar.
Sormaz bile oldu
Yastayım uğruna ey yar.
Bizim bağlarımız vardı,
Eskiden, yeşili bol suları bol,
Göç ederdik bahar yaz günlerinde,
Ekerdik, biçerdik yer içer kaldırırdık.
Boy, boy olurdu ekinlerimiz,
Kaybolurduk içerisinde...
Düşler kurup da, ne olacak dersen,
Pişman olursun, hiç gün görmezsen,
Düş bir hayaldir, gerçeği görmezsen,
Gel düş Kurma, gerçeği görmeden.
Şimdi diyeceksin, hayalsiz olunmaz,
Ben, Anadolu’yum,
uçsuz bucaksızdır ovalarım,yeşil yaylaların,
gecenin melteminde savrululan buğdayların,
binbir çeşit meyvaların yurduyum.
Ben, Anadolu’yum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!