Tarihte yok senle bir benzerin,
Dillerin destanısın Çanakkale.
En büyük mirasıdır ecdadın,
Geçilmezler şehri Çanakkale.
Görmeden resmini çizerim,
Gönlümü ben sana siper eyledim,
Candan geçilir de Çanakkale’den geçilmez ki.
Kara, deniz, hava ne fark eder,
Okyanuslar geçilir de Çanakkale geçilmez ki.
Geçmişiz anadan, babadan, kardeşten,
Ey bu dünyanın cefakar kulu!
Bırak riyakarlığı, görünsün yüzün.
Kapılma rüzgarın yönüne, dik yürü
Güneş vursa da erimesin, solmasın özün.
Gördüm gül yüzlü yâri uzaktan,
Mağrurlanmış gözler deryaya dönüşmüş.
Bir tebessüm, bir gülümseme ile açılır gamze,
Sinemi yaralayan bir ceylana dönüşmüş.
Bir eda ile çekilmiş kömürler, kaşına;
Gittim seyran eyledim, Doğu Türkistan’ı
Kurdu değişmiş, aslanı değişmiş
Harap düşmüş gördüm beçare dostlarımı
Azılanmış çakallar, domuza dönüşmüş
Yakılmış, gariplerin başaklı tarlaları
Bir sigaradır ömür dediğin,
Gür çıkar, savrulur, yok olup gider.
Bazen en iyi ilacıdır yalnızlığın,
Dertleşir, sırdaş olur, yok olup gider.
Bir umuttur sigara dediğin,
Gönül verip bağlanma canana,
Canan içün candan geçersin.
Aldanırsan kehribar yüze, keman kaşa;
Sakiler meclisine üye düşersin.
Besleyip umutlarını, bırakırsan yarına,
Şu dağların ardı yayla,
Gittim, baktım ahu zarla,
Sevdiğim de gelin olmuş,
Sanki gözlerimde bir rüya…
Karlı dağlar sen ne ettin?
Bir şeyler arıyorum, senden uzak senle,
Derya kadar derin, mazi kadar uzak gözlerde.
Unuttum adını, ölmeden mezara gömdüğüm gönülde
Sen misin gecemi süsleyen sevda maralı,
Sen misin kalbimde açan lale hani?
Yıkık, dökük zindanların arkasında,
Bir hazan gününde açılır mıyım kardelenler gibi,
Bir yağmur olup düşer miyim bağrı yanık topraklara
Gözyaşları, gözyaşları yürekleri parçalayan bir kurşun gibi
Merhem olup sürülebilir miyim kanayan yaralara
Benliğim yeniden döndü özüme, Ya umutlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!