Konuşursun ya çok konuşuyor derler ya da bilgili derler. Susarsın ya suçlu ya da korkak derler. Gülersin ya deli derler ya da cıvık derler. Ağlarsın ya kimbilir ne derdi var derler ya da ağla ağla rahatlarsın derler. Kızıp bağırırsın ya psikopat derler ya da manyak derler. Doğruyu söylersin ya cesur derler ya da her doğruyu her yerde söyleme derler. Namazı kılarsın ya çok namaz kılıyorsun derler ya da az namaz kıl derler. Kuran okursun ya Kuran-ı fazla okuma kafayı sıyırırsın derler ya da önemli olan okumak değil anlamak derler. Anlayacağınız ne yaparsan yap hep birşey derler. Derler lakin kendileri bile ne dediklerini bilmezler ve uygulamazlar hayatlarını ot gibi yaşayıp ot gibi giderler. Hep hayatına karışırlar kendi hayatlarını görmezler. Yalan söylerler fitne dedikodu zina yaparlar Tevbe kapısından içeriye girip Allah'a yönelmeyi bilmezler. Her insanda dil var kimisinin sivri kimisinin yamuk kimisinin düz. Sivri dilli susmaz boyna dilini herkese batırır. Yamuk dilli ne söyleyeceği belli olmaz her yanını kıvırır. Düz dilli doğrudan başka sözlere dilini yormaz. Herkes bu dünyada alacağını hesabı bilir Ahirette Allah'a ne hesap verecek bilmez. Ne dostluktan ne sevgiden ne aşktan anlarlar çakal sürüsü gibi her ahıra girerler. Buldukları yerler hamd etmeyi şükretmeyi bilmezler. Yani bu insanlar inekte süt varken boğayı sağmak isterler. Her türlü edepsizliği ederler edepliden edepsizlik beklerler. Her söylenen yalanı dedikoduyu fitneyi duyarlar din dersi verir gibi anlatıp yayarlar. İş ezana namaza gelince kulaklarının üstüne otururlar sırtlarını kabeye ya da camiye dönerler yüzlerinde şeytana dönerler şimdi olmaz Allah nasip ederse ileride namaz kılmayı Allah nasip eder deyip zinaya kumar oynamaya her türlü pislik yola giderler. Helal haramı bilmez başkalarının yediğini haram kendi yediğini hep helal zanneder. Hayvana köpeğe bakmak sevaptır lakin kendine bakmaz hayvanı doyurur insanı sömürür ulaorta burnundakini veya ağzındakini dışarıya hümkürür ya da tükürür. Edep bilmez edepsizler Alim şeyh olur. Üfürükçü hocalar cin avına çıkarken kadınların kızların karınlarını şişirir. Adalet olmayınca herkes adalet benim deyip elinde tabancayla namussuza kurşun döktürür. Bir anda mahkemedesin aldın mı başına belayı mahkeme bilmez mevlayı ancak verir cezayı. İti bitmez çakalı bitmez mahkemeler dolup taşınca bunu fırsat bilen hakim savcılar el altında rüşvetle işi gürürler. İmamlar cenazede Kuran okur bahşiş almayı ihmal etmezler. Neyin üzerine yemin ederler bilirler lakin bilmezden gelirler. Cemaate vaaz verirler şeytana ağız verirler. Kafirin yolundan gidip Allah'a sırt dönerler. İnsanlara doğruyu söyle kimisi seni anlar kimisi arkandan söverler. Önüne gelen Allah der vatanı soyan yallah der. Fakirin parası yok derdi çok zenginin parası var onun da kederi çok. Atı olana cengaver derler silahı olana ya mafya ya baba derler onlarda iki metrelik kumar beze elbet bir gün girerler. Cenazede herkesi iyi tanırdık adamı namazda öldü sanırdık. Herkesin kabiri özel kimisine 1+1 kimisine 3+1 güzel. Cenazede gözlükler üstlerine başlarına baksan kimisi prens kimisi prenses gibi giyinmiş herhalde cenazeden sonra baloya gidecekler. Mezarcı vurur kazmayı saçı görünen kadının kafasında tutar yazmayı. Ölüyü gömen atar kürek mezardakinde boş değil onunda elbet atar yürek. Diri olanlar mezar başında anlatır yatı katı villayı mezarda ki akrabası kardeşi
anası babası bekler fatihayı. Mezar başındaki kimisi ağlar miras bırakmadı diye imamda der yeter kadın ölüye bu kadar ağlanmaz diye nasihat eder. İmam bilmez ki niye ağlar bu insan niye. Benden buraya kadar daha anlatsam kaç trilyon sayfa eder yazacaklarımı okuyamazsın belirim çünkü ömrün yetmez. Sen şimdilik kıssadan hisseyle idare et. Unutma insanoğluna ne dersen de? Bu yazdıklarımı yapsanda yapmasanda insandır bu yaptı derler. Bu yaşımı okuyan insan şimdiden sana ya günaydın ya iyi günler ya iyi akşamlar yada iyi geceler. Unutma Derler Derler Akıllıyı Bile Bu İnsanlar Ya Hasta ya Deli ederler.
ŞAİR YAZAR= ZEKİ GÜNAY
DERVİŞ PADİŞAH VE İFTİRA
Dervişin biri bahçeyi çapayla kazarken ağzı kapalı koca bir küp bulur. Derviş sevinçten ne yapacağını bilemez bir küp altın buldum bir küp altın buldum diye bağırır bir yandan da ben bu küpün içinde ki altınları padişaha teslim edeceğim durumu olmayanlara belki dağıtır hem padişah hem de ben bir hayır kazanmış oluruz der. Tabi bunu duyan bir kaç köylü biz bu dervişi şikâyet edelim üstüne de bir kaç yalan katalım dervişi zindana attıralım padişah da mükâfat olarak bize kese kese altın verir derler ve dervişten önce padişahın huzuruna çıkarlar. Padişahım padişahım bir derviş var ki koca bir küp altın buldu ben bu küp altını kimseye vermem padişaha bile vermem bu benim altınım diyor biz kendisine yapma devletin malı desekte o diyor yok altınlar artık benimdir. Bunu duyan Padişah sinirlenir askerlerine tez o dervişi benim huzuruma getirin der. Tabi derviş padişaha doğru giderken padişahın askerleri de dervişe doğru giderler. Olay padişahın dediği gibi olur dervişi tez bulurlar dervişin elini kolunu bağlayıp padişahın huzuruna çıkarırlar tabi derviş bu durumdan hem üzgün hem de şaşkın. Padişah dervişe der ki sen nasıl bir dervişsin ki dünya malına tema edip devlet malı çalarsın utanmıyor musun dervişliğinden der. Derviş elindeki kapalı küpü padişaha uzatır padişahım bende küpü zaten size getiriyordum lakin bir küp altın bulup size getirdiğime mi üzüleyim yoksa iftiraya ya uğradığıma mı üzüleyim bilemedim der. Padişah kapalı küpü alır küpün ağzını açar ve içine bakar ki küpün içinde altın yerine ufacık kapkara bir yılandan başka bir şey göremez ve sinirlenir dervişe der ki be adam bu küpün içi boş ufacık kapkara bir yılandan başka bir şey yok der. Derviş padişaha ben altın gözüyle baktım altını gördüm siz hangi gözle baktınız ki küpün içinde altın yerine ufacık kapkara bir yılan gördünüz. Padişahım acaba küpün içindeki altınları ufacık kapkara bir yılan mı yuttu der. Padişah tekrardan sinirlenir ver der ki be adam ufacık kapkara bir yılan bir küp altını nasıl yutar. Bu sefer derviş padişaha Der ki padişahım acaba suç küpün içinde ki altınları bulup size getirmek isteyen bende mi küpün içini açıp altın yerine kapkara yılan gören sizde mi, küpün içindeki altınları yutan kapkara yılanda mı, yoksa benim hakkımda yalandan fitne çıkarıp elimi kolumu bağlattırıp sizin karşınıza getirip küpteki altınları almak için yalanlarıyla iftiralarıyla küpün içindeki altınları kapkara yılan haline getirenlerin mi. Demek ki şu yalan dünya da bize düşen yalan ve fitne ateşiyle beslenen ufacık kapkara bir yılanmış geri kalanı yalanmış.
ŞAİR: ZEKİ GÜNAY 09.06.2017
İlim yolunda giden Allah diye bağırır,
İçen kendini bilmez merkep gibi anırır.
İmamlar ezan okur sarhoşları çağırır,
Devir bozuk Ya Allah Ya Muhammed Ya Ali.
Bilemezler ki Hakkı hakkaniyet yolunu,
Allah'a aşık kul Allah'a yaradan der,
Allah kula dergahını payidar eder.
Sahi rüyada kurtarır asab peygamber.
Allah dilerse peygamber şefaat eder.
Dört büyük halife gelir ihtişam ile,
İnsanlar ateş üzerinde demir,
Dikkat et oğul, dağlanır bedenin.
Dost denizin içinde, bir iğnedir,
Bulana kadar boğulursun oğul.
Hayat yaşanır, insan acımasız,
Bak sen işarete, göz gören yüze,
Hangi kul eğridir, hangi kul düze.
Sırtında ağır yük, yaş gelir göze,
Dilin lal olmuşsa, el bilmez seni.
Hamal taşır yükü, sırta iz verir,
Asker polis milletime dil uzatan soysuzlar,
O aşalık dilinizi kesecek yürekte var.
Kılıç ucu bilendi öyle keskin oldu ki?
Kılıç tutup kafir boynu kesecek ellerde var.
İyi kötü çirkin mecnun yoldan çoktan sapmış,
Dünyamız ölüyor, düzen bitmiş,
Kahpeler merti kuyuya itmiş.
Kadın namusunu peşkeş çekmiş,
Din, iman, ahlak, terkedip gitmiş.
Kalpler çürük, elbiseler yırtık,
Gün olur devran döner,
Hakkı doğruyu öner.
Kıyamet tepemizde,
Bir anda dünya söner.
Bir gün güneş solacak,
Allah sabredin der, bizlerse sabırdayız,
Bizim şerle işimiz yok, hep hayırdayız.
Bunlar merkep olmuş, derler biz çayırdayız,
Dinsiz imansızlar, nerden bilsin Allah'ı.
Haksızlığa susan insan, dilsiz şeytandır,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!