Orhangazi Ovası'nda tarlaları gezdiniz mi?
Su toprakla sevişiyor, nedenini sezdiniz mi?
Suyu deniz sandınız mı? İznik Gölü dediniz mi?
Uğradınız mı Gürle'ye? Izgara et yediniz mi?
Eğri büğrü yolaklarda hiç traktör sürdünüz mü?
Zeytinci mi kodadın?
Diktin, sürdün, budadın.
İlaç attın, suladın,
Zeytin topla İbrahim.
Umurbey yamacına,
Yüreğime ateş düştü,
Yaktı beni acı haber.
Kırdı umut çiçeğimi,
Söküp attı acı haber.
Özüm ağlar, gözüm ağlar,
Kim demiş çiçekler sevilmez diye,
Karanfiller, güller hiç sevilmez mi?
Papatyalar kucak açmış sevgiye,
Lâleler, sümbüller hiç sevilmez mi?
Pembe sardunyalar, ak manolyalar,
Bir çınar bilirim gölgesi serin,
Unutmam derenin neresi derin.
Hasret yüreğimde nasır bağladı,
Bir mektup gönderin, bir haber verin.
Türküler söylerim gözlerim nemli,
Aynanın içinde seyret kendini,
Tara saçlarını, tara sevdiğim.
Yeter ki sen iste, ben düşünürüm,
Düşünürüm kara kara sevdiğim.
Odunun, kömürün fiyatı arttı,
Gez şiirler arasında,
Güzel bir yol buldun Akif!
İple çektik her salıyı,
Konuğumuz oldun Akif!
Sende bu his, bu ses varken,
Bugün seni göremedim,
Nerde kaldın be hemşerim?
Haber saldım, eremedim,
Nerde kaldın be hemşerim?
Her sabah gelip geçerken,
İnsanlar aç gözlüydü,
Kinleri ve hırsları vardı.
Birbirlerine darıldılar,
Silâha sarıldılar.
Ok attılar,
Mızrak savurdular,
Yorgun argın işten çıkar,
Bezgin bakar Kel İsmail.
Suya sokar kel kafayı,
Her gün yıkar Kel İsmail.
Bir tarak alır eline,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!