Kahpece vuranlar yiğit sayıldı
Uyarıldı oysa yanlış duranlar
Dökse de Destanlar o itin biri
Nerde kaldı varıp kâmil soranlar
Sürerler zalimi bir gün fizana
Kar yağmış köyüme damlar döşüne
Başlar şimdi kar küremek sevdası
Kar damlası düşer çeşme taşına
Başlar şimdi kar küremek sevdası
Lapa lapa kar yağıyor köy üstüne
KASABANIN GÜZELİĞİ BOZULMUŞ
Güzel kasabamın ziyasın bozmuş
Değişmeyen ziynet bozmuş yurdumu
Kafasının içi ilkelmiş yozmuş
Değişmeyen ziynet bozmuş yurdumu
Yirmi yıldır zulme gönül verdiniz
Bu gidişin sonu halifedir dediniz
İslam âlemine haber verdiniz
Bu gidişin sonu halifedir dediniz
On beş Temmuz desen bize rüyaydı
Demokrasiyi yoktan var ettiler
Türkiye adıyla ülke kurdular
Kurtuluş savaşıyla yanıp tüttüler
Bütün çareleri halka sordular
ALAGÖZ
Cabaklar alagöz köyünü kurmuş
Sıra sıra dağlar selama durmuş
Çayları selile dolup kudurmuş
GÜNEŞ OLMALI DAR GÜNDE
Gerçek dost güneş olmalı dar günde
Güven veren canı görmek isterim
Depremi yarat mamalı dar günde
Güven veren canı görmek isterim
Bir göz oda yedi kişi yaşardı
Emmi dayı kardeş seçenlere küs
Mahalleden mahalleye koşardı
Yolcular yollarda kaçanlara küs
Evren türkülerle dolsa
Türkü sazla dile gelse
Türkülerle barış olsa
Türkü sazla dile gelse
Türküler evrenseldir
Düğüm üstüne düğüm attılar
Çözemeyip çamurlara batılar
Aydına, alime, sola çattılar
Devletin içinde şu derin devlet
Basın yazdı çizdi gazeteler de
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...