Sevgi bahçesinde güller ekmezdim
Gönül bağında garip gezmezdim
Güzeller koynunda sabah etmezdim
Gönül bağında garip ötmezdim
Arı olup diyar diyar uçmazdım
Dalgalar
hırçındır
vurur delice sahillere
yıkar değdiği yeri.
dalgalar yürütür bulutları
yağdırır yağmurları.
Karanlık çağın zulümü
Gelin görün şu halimi
Göze aldım ben ölümü
F tipini yıkmak lazım
On iki Eylül darbesi
Dağ yoluna çığlar düşmüş
Dor atım gecemiyor kardan
Yollar vazgeç diyor bana
Geçilir mi nazlı yardan
Sevdiğim bekler ırakta
para yoktur iş bulunmaz hal kesat
ela gözlüm geleceksen güzün gel
çanakçı bol el musibet köy fesat
alacak san al anandan izin gel
günler yetmez oldu ikimize bilesin
Gönüllere gül taşıyan
Yol TV. de buluşalım
Gün doğmadan o ışıyan
Yol TV. de buluşalım
Erenlerin budur yolu
Gelme arkadaş gelme
Diktiğimiz güller açtı
Hayat ile yaşam bitti
Gelme dost gelme
Su da yüzen balıklar
Sırımı saklasın taşlar
Kana bulanmış elleri
Geceler kurt sabah kuzu
Sevgiyi bilmez dilleri
Geceler kurt sabah kuzu
Ay çıkınca göğe ulur
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...