sevinçlerin kanatları mı var
gelip konup hemen uçuyorlar
bize yine acılar kalıyor
acılar da uçsa
………………………………
acılar kanadı kırık sevinçlerdir dedi
ne kalır ki bu öyküden geriye
bir yitik mavi, düşen yaprak hışırtısı
kendine eksilen gün kesiği
ve hep yorgun özlem
yağmurlu günlerde aranılan o aşklar
her şey gider der biri
bütün şarkılar benden yana
bütün güzel düşler
yediğim elma da
gökteki yıldızlar benden yana
uzak dağlarda ceylan da
aramızda gizli bir bağ var
'İğneyi bulmak hayatın derdiydi
Sizi bulmak benim öyküm
Hayata hak verdim, düşler ölü at idi'
Ben atımı sizi, iğneyi samanlıkta kaybettim
Arar dururum
ey kalbim bu gece uyumak yok sana
karanlık çarpar, yorgun kapılara
mutfakta su daha sert damlar
saat tıkırtıları protestodur zamana
duvarlarda yorar kendini toz
anılara yorgun ve yenik
ey masalcı
dibe vurmuş deniz kızlarının
öyküsünü bilir misin
aklının kıyılarına çarpan
yorulan, kırılan
deniz kızlarının
Elimden gelseydi sevmezdim seni
Hasretti elim
Herkesin kendine uçurum olduğu bu zamanda
Tutunmak istemişti
Aklımdan gelseydi sevmezdim seni
küçük kağıt bir gemiydi
çocukluğum, gençliğim
içinde masalları ve masumluğu saklayan
ne zaman kaybettim ki……
deniz eskir
seni seviyorum dedi
bir simit bir çay
alır gibi sevindim
senin için ölürüm dedi
bir simit bir çay üstüne bir de pamuk şekeri
kötü insanların kalpleri ağrımaz
daha çok bacakları ağrır
bin bir çiçekli yollardan geçemezler
kolları ağrır
sevdiklerini kucaklayamazlar
kafaları ağrır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!