Soğuk bir kara kış günü,
Tipi boran kesti önümü.
Karanlık gece bulamadım yolumu,
Gelemedim Aykız gelemedim sana.
Kara kışım yaz oldu,
Sabreyle bana yüce yaradan,
Ayrıldım kömür gözlü yardan.
Geçmem bir daha o diyardan,
Sen mutlu ol, huzur içinde.
Nurdağı'nda yeşil bahçeler,
Unut diyorsun her sözünde,
Unutamam içim ateş közünde,
Akar gözyaşım gönül özünde,
Çekerim bu derdi, derdi sultanım.
Yaşamak bana olmuş haram.
Aşkın ile geldim sana,
Yürüdüm yana yana,
Kırgınlığın neydi bana,
Söyle ceylan gözlüm.
Kuş olup yâd ele uçtun.
Turnam hangi dağın başındasın?
Ağrı, Erciyes Torosdamısın?
Yoksa bir soysuzun elinde misin?
Eğlenme, dön gel turnam.
Turnam dertli dertli öttün,
Yağan karı seyrederken, geçmiş hayallere daldım.
Sanki yağan kar altında bir tek sen vardın.
Yıkık duvar dibindeki hatırama baka kaldım.
Senden geriye kuru bir ağaç, viran bağ kalmış.
Sensiz yürüdüğüm o buzlu yollarda,
Yalan dünya sende neyim kaldı?
Veren verdiğini geri aldı.
Benim benden başka kimim kaldı.
Söyle yalan dünya, söylesene.
Ne köyüm var, nede yurdum.
Köyümün toprağına taşına,
Havada uçan kuşuna.
Bahar, yaz, kara kışına,
Hasret koydun...
Yağan yağmur karına,
Ey insan! Ölümü an ara ara,
Gelecek bir gün sanada sıra.
Kurtarmaz mal, mülk para,
Geçti zaman, ömür bitti.
Azrail kapım yokladı,
Derdim benimle doğmuş,
Nasıl bırakıp gitsin?
Yaşamak demek buymuş,
Adına kader deyin gitsin.
Anlımdaki kara yazıya,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!