Dağlar denizler aşmış, şanlı Mete,
At üstünde gitmiş, dere tepe.
Nice yurtlar edinmiş,Altay'dan öte,
Asırlar boyu titredi dünya, titreyecek.
Çin'e yaptırdın, büyük seddini,
Ya çözüm adına çözülmeye gideceksin,
Barış huzur diye teslim olacaksın.
Özgürlük adına boyun eğeceksin,
O zaman esaret seni saracaktır.
Ya ihanete gözünü kapatacaksın,
Asırlardan beri bir yumruk olmuş,
Ayrılmaz bu millet.
Birlikte kelle kol, can vermiş,
Yıkılmaz koca devlet.
Sen mi yıkacaksın, hadi ordan.
Yerköy'ü dolaştım dar kaldırımlarında,
Issız karanlık sokaklarında.
Yürüdüm, çamurlu yollarında,
Uzun ince, yoluna hayran kaldım.
Sana kucak açmış, Gültepe, tarla mahallesi,
Bağında allı morlu gül açar.
Dağında lale sümbül koku saçar,
Katar katar turnam gelip geçer.
Ne güzeldir bizim eller ne güzel.
Yeğin olur elma kirazımız,
Gönlüm vurulmuş kumru diline,
Bülbül konmaz gonca gülüne.
Ben canımı verem senin yoluna,
Beklerim yolunu tez gel sevdiğim.
Uzaktır aramız gelemem gayri,
Maneviyat bahçemize dadanmış çakal sürüleri,
Bütün değerlerimizi almaya yeltenmiş birileri.
Dost gibi görünüp düşmanca vurur kimileri,
Sinsi kuldan usandım, bu canı neyleyim.
Nereye geldiğini yarın ne olacağını,
Girdim dostun bahçesine,
Seslendim gelirmi sesime.
Ağlayımmı güleyimmi halime,
Söyle felek ben neyleyim.
Bu gün yârin hanesine vardım.
Uzadı bitmez Yozgat'ın yolları,
Çayır çimen sarmış ne güzel dağları.
Çeşmesinden akar berrak suları,
Aşkın ile içtim sevdiğim.
Arı oldum çiçeğine konmadım,
Yarin uykusu gelmiş, uyusun dizimde,
Dünyayı verseler yoktur gözümde.
Akar gözyaşlarım gönül özünde,
Oy beni, ne haldeyim gör beni.
Görmeye geldim seni o diyara,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!