Bölündü uykularım gece bitmeden
İsteksiz doğuyor güneş bu sabah
Baharın yazın güzü gelmeden
Karların ayazı çöktü bu sabah
Bu sevda ateşi yanar içimde
sadece gökyüzü simsiyah bulutlu
gönülmü ararsın yarından umutlu
dört duvar etrafım koskoca bir dag
yamacı sisli yarları puslu
bilinmez yerdeyim
viranedeyim
Kaybettim kumarda ve de sevda da
Felekle oynadık köşe kapmaca
Gülmekten vazgeçtim olmasak yasta
Hayatla oynadık köşe kapmaca
Dediler insandır hata yapmalı
Ferman çıkmış Ankara’dan duydun mu
Ücret belli asgariye aldın mı?
Vergileri bir kenara koydun mu?
Fare aslan kedi olsak ne fayda
Açlık yokluk sınırını bilirler
Masmaviydi…
Benim gönül denizim
Halkaların içinde
Aşkın oldu hevesim
Büyüdükçe halkalar
Dalgaları devleşti
Aşk gönlümü sarıyormuş
Kanı emen vampir gibi
Sevda çeker deli gönlüm
Meteliksiz hamal gibi
Dertler bende derbederim
Yine düştü omuzlara başımız
Dertler oldu içimizde sarmaşık
Gül dererken bomboş kaldı elimiz
Korkularım içimizde sarmaşık
Sevdalara şimdi hasret karıştı
Gidersen bir daha dönme geriye
Seni bu sevdadan geçtin sayarım
Düşürme kendini âlem diline
Ben bu yürekten düştün sayarım
Yağmurun semaya son vedasıydı
Ayrılık zamanı ansızın gelip çatınca
Şimşekler çakıyor ya yar gökyüzünde
Can teninden zamansız kopunca
Hışım gibi iniyor gökyüzünden damlalar
Koparıyor kıyameti dağlarda delice esen rüzgarlar
Yağmur gibi toprağıma düşmeden
Kara bulut olacaksan sen de git
Aşk yarama merhem bulup sürmeden
Bir zalime döneceksen sen de git
Zindandayım gözlerime bir ışık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!