Gezgin bir buzdağıdır yüreğim şimdilerde;
İç burkan ağrısını bilinçaltı gizliyor;
Dip dalga teselliyle ter atacağı yerde,
Besbelli çarpmak için volkan sine gözlüyor.
Şu köhne Dünya’nın gam tezgâhından,
Umut ilmeğini çözmek de varmış;
Cennet kurgusuna lâyık bir ömrü,
Azap imbiğinden süzmek de varmış…
Zorbalığın ritmine nabız uyduran yürek,
Varlığı yokluğu bir, tene yük olsa gerek;
Taş sineyi överken dili mermer yontanın,
Dudağı bin ah döker böbreğe öykünerek...
Ayakların göl olsun, başın çağlayan pınar;
Güz dalına hamak kur, düş görsün ulu çınar! ..
Dünün karadulundan yarına panzehir söz:
Gel-geç gönül uğrusu gülşeni terk eylesin;
Hercayi menekşeden dikensiz meşk dilesin!
Ahde vefasızların intizara hakkı yok;
Ağyar ezgi çileyen bülbülü gül neylesin…
Zümrüt, safir saydam saf, billur satranca buyur!
Rakip veziri gözle, fillerin açsa doyur!
Gerekirse piyon ver kalelerini kolla,
Atı atla dizginle hamleni şaha duyur! ..
Derdinle dertlenenin derdini duymuyorsun,
Çare gösteriyoruz, ayağa uymuyorsun! ..
Acındırık pozlarda bize maval okuma,
Hem ağlamak istiyor hem soğan soymuyorsun! ..?
Dalgasını geçerken nükte sahil seviye;
Özgede yanlış arar can sıkar biteviye;
Günü birlik ilk işi günah keçisi bulmak,
Kendi densizliğine karine olsun diye.
Gökçek kömen ufkuna zaman mekan kaymakta;
Yazbaşı yavru kurtlar birliğe gün saymakta;
Göğsü kaba Davras’ın ak pürçekli doruğu,
Yine sancılandı gönül yarası,
Akşamdan sabaha durası değil;
Dilim su yutkunu sohbet arası,
Dostlar sebebini sorası değil.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!