Acının acımasızlığına
Ve de cana doymazlığına şahit oldum
Alev alev yanan su gurbet gecelerinde
Dünya batar gibi batar nedense
Gurbette akşamlar
Sonra da garipsi bir yel savurur
Gecenin en güzel yerinde asılı
Yine her zamanki gibi hayalîn
Üstüme örttüm yalnız akşamları
Bastım bağrıma ellerimle
Sana tutuklu yüreğimi
Birazdan sıralanır duvarlara
Topraktan fışkırıp yıldızlara dalmak
Şimşek gibi bakışlarda
Büyüyüp heybet olmak
İlke ve inkılâplara uzanan yola
Düşünce kervanıyla varmak
Ve onun duyarlığında
Tarihe mal olmuş milli günlerimiz önemini ve anlamını, yeni yetişen kuşaklara kavratabilmek ve yılların ötesinden süzülüp gelen heyecanları tekrar yaşayabilmek için onları bir bayram havası halinde toplumlara sunmanın derin bir anlamı vardır. Böyle mutlu günlerde tarih dile gelir. İşte 29 Ekim tarihi de başlangıç ve sonuç çizgisi üstünde her zaman yüce yerini koruyacak mutlu bir gündür.
Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet’i korumak, kollamak, yaşatmak her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının görev ve sorumluluğundadır.
Türkiye Cumhuriyeti toprakları ve milleti için, gelecek nesillerin boyunduruk altında yaşamamaları için seve seve kanlarını akıtan ve bu kandan rengini alan Bayrağımızın göklerde dalgalanması için birlik ve beraberlik duyguları içerisinde her yıl dünden bugüne olduğu gibi 29 EKİM’İ şan ve şeref ile nice kutlamaya devam edeceğiz.
Yüce Atatürk ve şerefli silah arkadaşlarının Türk Milletine hediye ettiği Cumhuriyetimizin Bayramı kutlu olsun.
Türkiye, 85 yıllık kısa tarihinde, ihanetler ve saldırılar karşısında olmasına rağmen,Cumhuriyetimiz ve Devletimiz dimdik ayaktadır! ...Koşullar ne olursa olsun,Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti Cumhuriyeti ve evrensel ilkelerini özbenliğimizden güç alarak sonsuza değin korumak ve yaşatmak kararındayız.
Biz büyük bir milletiz bunu her daim gösterdik; ama hala bunu öğrenemeyenler bizim üzerimizde oyun oynamaya çalışıyorlar; bilmiyorlar ki biz zor zamanlarda nasıl kenetleniriz nasıl birçok şeyi feda ederiz. Biz biliriz ki, Türk halkının, öncelikle Türk gençliğinin çağına ve Türk ulusunun çağdaş dünyadaki onurlu yerini almasını sağlayan, Ata’sına karşı vazgeçilmez tarihsel borcu vardır.
Vücudum şehrinde hükümdar kimdir
Cân sensin cânân da devran senindir
Adın her an dilde kutlu yemindir
Dergâha yüz sürüp feryada geldim
Derdinle divane olmak ar değil
Dost kervanından tut gönül katarı
Âlem sırrı orda orda esrarı
Cân ile söyleş de al sen ikrarı
Sıyrılıp benlikten bir cân olalım
Bendim ol ayırma özümü sözden
Sen, gönlümün efendisi naz makamı
Zannetme ki seni kaybetmenin
Zorluğunu çekiyor şimdi sensizliğim
Zannetme ki bu sevda şehrinde
Garibim öksüzüm yetimim
Sevdalar türkülerde kıvam tutmuyor
Yürek atışları göğe vurmuyor
Yaşamın töresi çağa sığmıyor
Yakışmıyor aslında böyle yaşamak
Bize yakışmıyor
Yarını bol bir sevdadır yüreğimde filizlenen
Yeni bir anlam katacak senli ömrüme
Öylesine sıcak, öylesine tutkulu
Öylesine içten
Bulamamak yok aradığımda kendimi
Ey! Dalımda eyleşen rüzgâr
Ey! Arzularımla boy ölçüşen dağlar
Bu toprakların bitmeyen çilesine kar beni
Kınalı kekliklere martılara turnalara sor beni
Ben yarını belirsiz yol değilim
İhanete el pençe duran kul değilim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!