Açmayan güller
Doğmayan günler
Hoşçakal
Gülmeyen yüzler
Bitmeyen düşler
Vazife bilmiş şiirlerimi eleştirmiş satır satır
Yüreğine aşk damlamamış ne bilsin katır
Birileri eline borazan vermiş, ötürüŕ ne muazzam hatır
Sen merak etme! Hüseyni kaleminden hiciv de yazılır
Yürüdüğün yola kar yağsa izinden eser yok
Olur ya bir gün hüzne kapılırsan
Buyur gel Hüseyni makamına
Kalbin kararır, hıçkırığa boğulursan
Kulak ver Hüseyni makamına
Huzur bul kavuş gönül rahatlığına
Hüzün çökünce gönüle
Ney susar
Mey dökülür
Cam-ı Cem kırılır
Kalbe ısdırap olur anılar
Bu gece senin için yazmaya çok üşendim
Kendime ayırdım zamanı ve buna hiç üzülmedim.
Ilk defa...
ILTIFAT-I ŞAHANE
Bu ne hoş karib bir boy, bir tebessüm-i çehre
Mevzun bir burun, lepiska saçlar,ağız ve çene
Mebzul kaşlar,kahverengi gözler ki ömre çare
Çeşm-i temâşânın hayran kalmaması kabil değil
Kıbleden maksat varmak değil mi yar'a
Gördün mü kulluk edeni bıraktığını dara
Geldi kalkıyor iman isimli istasyonun treni
Kaç oldu sayabildin mi vagonlarına bineni
Bir kum taneciği, milyarlarca kardeşi ile
Değersiz ve yitik, derin denizin dibinde
Çalkalanır dalgalarda, sarhoş olur mavilikte
Şansı dönerse gönlüne alıverir bir istiridye
Saklar yüreğinde kum tanesini, işler usta işçilikle
Kader gülmüştür yüzüne, geçmiştir kumdan, inciliğe
Gözünden dökemediğin gözyaşların yüreğinin kavruk çölüne coşkulu aksın
Merhamet et ilk önce kendine. sende şu fani dünyadan gelip geçen insansın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!