Karanlığın sesinden irkildim
Duydum hey dedi ay
gözüme girdi akseden ay
Sabahın sesleri geceyi kovalarken
Yürüyen sesler döndü tepeyi
Bir noktadan bir çizgiye koşarken
Yolumuz devrildi uçurum oldu
Irmak ırmak çağlayıpta çoşarken
Firarım ıstıraplı duyurum oldu
Kumandalı ipinin atına bindik
Uzanmış yere yatan bir adam,
Elinde kaya parçası ikinci adam,
Kaya parçasını başına indiriyor
Başını yarıyor, parçalıyor
Davayı taç ettik biz bu yollara
gururdan kibirden başka ne kaldı
Her fırsat horlandık biz bu yollarda
iftiradan kinden başka ne kaldı
Dava dedi göze Kur’an okundu
Birini bir musibetten sevmezsin,
Bana bulaşır belki kötülük dersin,
Ya canınsa belada, nasıl sevmezsin,
Ya batacaksın ya çıkacaksın beraber.
Yola çıkarsa beraber iki arkadaş,
Babam ya da dedem
Belki de annem elimden tutar bugün bir başkadır. Sokaklar her yer pazar. Evimizin önüne kadar
Şeker kolonya kahve bağırıyorlar Arife diyorlar bayram diyorlar
Bugün arifedir babam ya da dedem
Eğer
Ağlamıyorsa çocuklar,
Ve onların bağrı yanık anneleri,
kalmamışsa top mermileri arasında
Kendini parasıyla korkutanlar
sevilir mi hiç böyle maceralar
Yazık değil mi? hem emeğe hem paraya,
Boş geçirdiğin zamana,
Hıyanet bu canına.
İçimde bir şehrin bütün sesleri
Kara bulut çökmüş gibi sabahlar
Nerede ey rüzgar can nefesleri
Beynime üşüştü türlü bin ahlar
Dokunsan yağar bulut, esecek rüzgar
Bekledim yar bekledim
gözlerine saçlarını ekledim
dolaştım sanki bu son umudum
saçlarında diyar diyar gezerken
a yarim! valla seni unuttum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!