Ben ağaç olsam; sen gölgesi
Ben su olsam, sen su sesi...
Bülbül olsam, gül olur musun?
Hadi bir akşam sefası yapalım.
Ben kahve kaynatayım;
Küfrediyor bazı da şükrediyor
ağzı bozuk argo onda
kibarlık dersen budalası
hem fakir hem zengin
hem cimri
Saç da yakışırdı sakal da
o güzel yüze
yüze yüze gelirdi havuzun kıyısına
sohbet ederdik
iki kolejli gibi
Geceye bir perde çekiyor gözlerin
telefonun çalıyor biteviye
açmıyorsun
kollarım gökyüzü oluyor sen
yıldız kümesi
Ayrılığa çıktı vize
hasreti koydum valize
gidiyorum gidiyorum
sorsalar gurbet neresi
bir mendil bir de düdük sesi
bazı vapur bazı tren
Ne nefret et benden
ne sev beni
kuşlara bak beni hatırla
beni unutma
Her açışta gıcırdayan demir bahçe kapısı
aşınmış eşikleriyle o ahşap ev
numarası
9
hangi uğursuz saatlerde hangi yabanıl el
Hangi şiirini okusam duygulanırım
az gelir beğendim demek
lâl olur dilim düşer gözümden damlalar
enikonu gururlanırım böyle bir arkadaşım var diyerek
nasılı niçini nedeni yok bu da Allahdan
uzak iklimlerden uzak mesafelerden
Bir kapı oluyorum
bir armudun sapı
üzümün çöpü
beğenmeyen küçük oğluna almasın
Hayal teknesi
Geçmiş güzel gecelerden bir şiir düşmüş ki denize
yüze yüze yorulmuş yorgun düşmüş mecalsiz
tutunabilseydi ahh o hayal teknemize
Ağzımızın tadı, huzurumuz, ruh sağlığımız bozulmadan, iyi bir bayram geçirmemiz dileği ile, sevgiler, selamlar...
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay