Söyle kaç adın var senin kaç kimliğin
gel vazgeç
sonu yok hainliğin...
dedimse de,
bir düşünce aldı beni; seslendim güneşe
Bodrumda görmüşler seni
Birisinin kolunda
Haberim olmaz sandın
Yakalandın sonunda
Yandın sen yandın
Bey bi
hele bi yol bak bu yana
beybi dedim duymadın
baybay dedim almadın
Allaha ısmarladığımı
Buluşmaya bir gün kala
ah kalbim pıt pıt la la la
başımda püsküllü belâ
hiç bir şey olmamış gibi
ah diyor ki alles klar
Pencerenin önüne güneşlensin diye
serilmiş bir mitil
çişli bir çocuk yorganı
yorgun İstanbul
Yüreğimin gözü seğiriyor
gelecekmiş gibisin
yoksa gelecek misin
yine yollara döküldüm
evlere sığmıyorum
Yar seni ne küstürür
başın alır gidersin
dertler sana kan kusturur
gül şerbeti içtim dersin
derdin salarsın deryaya
Güzel şeyler paylaşıyoruz
mesela birinin görüp beğendiği
bir sayfada-kakaolu bir pastayı
tadından yenmiyor
kilo da aldırmıyor üstelik
yer gibi yapmak
Bak söylüyorum son defa
aşk ne ki kaldırsak rafa
ağır ödeniyor bedel
ne git diyorum ne de gel
yine gözyaşlarım sel sel
Ne kadar didikledi
parselledilerse de ruhumu
yine de tek parça kalabildi
bunca zaman ya
yağmurdu hayat
Ağzımızın tadı, huzurumuz, ruh sağlığımız bozulmadan, iyi bir bayram geçirmemiz dileği ile, sevgiler, selamlar...
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay