Yılmaz Aybar Şiirleri - Şair Yılmaz Aybar

Turşulu perhiz gibi bir abukluk
Nerden çıkıyor
Süper güç öyle istiyor da ondan
Peki böylesine bir abukluk
Süper güce yakışıyor mu
Yakışmasa da yapılıyor

Dinin tüm gereklerine uyuyorlarmış gibi
Kılık kıyafetleri yadırganan birileri
Yakınıyorlar inançlarını yaşayamamaktan
Ya yanlış konuşuyorlar ya yalan
Zira inançlı olmak gerektiğine değil onlar
İnançlı görünmek gerektiğine inanıyorlar

Çiçekler var
Issız dağlarda bayırlarda
Kuş uçmaz kervan geçmez kırlarda
Kimselerin görmediği
Su vermediği
Yakasına takmadığı çiçekler

Nasıl görünsün ortalık
Ülkelerde her bölgenin
Ve dünyada her ülkenin ayrı bir rengi
Ayrı bir biçimi mi olsun
Yani mozaiklik mi sergilensin sorusuna
Evet öyle olsun diyor birileri

Ülkemizde ve dünyada
Ölümünden önce ve sonra
Atatürk için övgü dolu çok kitaplar yazılmış,
Çok sözler söylenmiş,
Sayılamayacak kadar çok…
Hele “Dâhi Atatürk Türklere Tanrı’nın armağanıdır” şeklinde bir söz var ki,

Kim ne derse desin,
Demokratik diktatördür RTE.
Zira demokrasi şampiyonu(!) ABD dayatmıştı onu bize.
Zaten demokrasiyi de bize ABD dayatmıştı.
Biz de dünden hazırmışız gibi
O dayatmaya boyun eğiverdik hemen.

Kara mısın kara toprak
Renkten renge giriyorsun
Her boyaya boyanarak
Bir yere mi varıyorsun

Varsa yoksa din deyip de
Yalandan,
Dolandan,
Talandan kaçınamayanlar,
Her türlü günaha,
Harama güle oynaya sapanlar,

Deniyor ki “Özgürlük
Herkeslere gerekli.”
Söylenen doğru elbet,
Fakat kapitalizme
Herkesten çok gerekli
Ki bütün ülkelere

Gurbetlerin hası gönül gurbeti
Sılada olsam da kahreder beni
Varsa gönül dostum bir dağ başında
Bence orasıdır dünya cenneti