İkinci Dünya Savaşından sonra
ABD özgürlük diye tutturdu
Kendi özel çıkarları uğruna
Diktayı özgürlük diye yutturdu
Bezirgân diktası idi o dikta
Duygudan düşünceden en yoksun kafa
Bezirgân kafası
Aklı küçük hesaplara erer hep
Yoktur başka tasası
Ne bilim ne sanat ne şu ne bu
Ağzını neredeyse her açtığında
Dün söylediğinin bugün tam tersini söyleyebilir mi insan?
Söyleyebilir,
Hattâ her çeşit insan gibi
Böyle insanlar da vardır toplumda,
Ama onların yeri iktidar koltuğu değil,
Atatürk yolunda,
Aklın ve bilimin ışığında,
Birlik beraberlik içinde
Uygun adım ilerliyorduk ne güzel!
Ama hariçten gazel okuyan birileri
Sandık diye,
Öylesine ileri gittik ki, en sonunda
İçinden çıkılmaz bir çöplük ettik her yeri,
Önceden bilemedik ne var yolun ucunda,
Özür dileriz sizden geçmişin köylüleri.
Irak’lı gazeteci fırlatınca pabucu
Kitle imha silâhı artık gereksiz oldu
Bush’a nişan alınıp vuruldu Amerika
Olayı alkışladı tüm dünya kamuoyu
Yılmaz Aybar
Analar en az üç çocuk yapmalıymış.
Nedenmiş o?
Çünkü efendim her çocuk dünyaya
Kendi rızkıyla gelirmiş.
Bunu diyenler
Bıraksınlar böyle safsataları,
Ne demiş bilge kişi
Aç insanı doyurabilir
Ama açgözlüyü doyuramazsın demiş
Kim bu açgözlü
Neredesin ey türban yasağı?
Karşıtlarınca zulüm sayılarak
Kaldırılmak isteniyordun
Ve kaldırıldın sonunda.
O kadarla kalınsa iyiydi.
Ardından başka yasaklar getirildi,
Bir şeylerin yerine çocukken
Bir şeyleri koyarız
Oynamamız gerekir zira
Oynarız
yeni şiirlerinizi görmek istiyruz.....