Çocuktu Mustafa
Henüz ilkokula gidiyordu
Kara kargalara karşı tatillerde
Bir çiftlikte bekçilik ediyordu
Büyüdü sonra
Birileri hep vardı bu ülkede,
Dindarımsı birileri…
‘Dindarımsı’ diyorum,
Çünkü çocukluklarından itibaren
Pek gözleri yoktu başka mesleklerde,
Çok kazançlı iş diye
Askıya alındı düzen disiplin
Denildi ki insanoğlu özgürdür
Zincirden boşanmış gibi olundu
İşimiz gücümüz artık hır-gürdür
Çalıp çırpanları ne zaman eleştirsek
Hemen savunmaya geçiyor birileri
‘Çalıyor ama çalışıyorlar’ diyerek
Cevher yumurtladıklarını sanıyorlar,
Oysa fena halde aldanıyorlar.
Bu hırsız avukatlarına cevabımız şu:
Dili uzun aklı kısa birileri
'Eller ay'a biz yaya' dediler mi
Cevher yumurtladık sanıyorlar
Ne olmuş yayaysak yani
Tuttu bir yaprağı rüzgâr
Saçlarına taktı ihtiyarın,
“Gidiyoruz işte” dedi ihtiyar
“Toprağa karışmamız yakın”
Kırışık elini uzattı,
Nerden geldiğini anlayamazsınız;
Ufacık bir hücre olarak
Sinsice çıkar ortaya,
Derken usul usul büyür,
Sonra yakın çevresine,
Ardından uzaklarına bulaşmaya başlar,
Atatürk Gençliğe Hitabesi’nin bir yerinde
“Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen Türk istiklâlini,
Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza
Ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin
Görgü fukarası mısın
Gösteriş budalası mısın
Söyle nesin sen
Sıradan birinin karısı mısın
Kentin kenar mahallelerinden
Ey garip bakışlı kuş
Geçiyorsun üstümüzden yine
Bahar göklerinden bu yana yorulmuş
Ve ağırlaşmış gövden yere yakın
Bir ufuktan öbürüne estiriyor rüzgârını
yeni şiirlerinizi görmek istiyruz.....