Laikçi iktidarları da gördük ülkemizde,
Dinci bir iktidarı da.
Birinciler ikincisini hazırladı uzun yıllar boyunca,
İkincisi birincilerden doğdu ve 10 yaşına geldi.
“Al birini vur birine” diyoruz şimdi.
Çünkü ikisinden de boyumuzun ölçüsünü aldık.
Kim ne derse desin
Çarşıdan zerzevat alırken bile
Seçkinci olmalı insan
Seçici davranmalı
Ne yani
Tersine davranarak
Sevgi sevgi diyorlar da
Başka bir şey demiyorlar
Bakmasınlar hiç kusura
Geniş düşünemiyorlar
Sevgi de ilâç gibidir
Yurdum benim, dünyaya gözümü sende açtım,
Samsun’dan Antalya’ya, İzmir’den Kars’a kadar
Toprağından beslendim, suyundan sular içtim,
Aldığım her nefeste güneş yüklü havan var.
Yurdum benim, eşsizsin yeryüzü üzerinde,
Önüne geleni iter Zırtullah,
Kendini itene çatar Zırtullah.
Gerisin geridir, öne geçmeye
Herkesten fazla can atar Zırtullah.
Bir düşünelim hele,
Yalan'dan kim ölmüş ki
Kimse ölmez elbette
Yalan söylemeyi
Sürdürelim mi öyleyse?
Bayılıyorum bir yerlerde oturup
Yemek kültüründen bahsedenlere
Ve Japonya'dan Fransa'ya kadar
Mutfak mutfak gezinenlere.
“Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar.”
Bunu diyen şairin mekânı cennet olsun.
Eksikliler elbette çekemez olgunları.
Bu çağın despotları için de bu böyledir.
Demokratlık taslayan diktatörlerdir onlar.
Çünkü bu çağ yeni bir cahiliye çağıdır.
Yüzüne bakmayanlar gazetelerin bile
Sonradan görmelerle el ele verdiler de
Siyasetin falan da cılkını çıkardılar,
Düşürdüler ülkeyi acınacak hallere..
Yabancı değiliz, gel geleceksen,
Tanıyor gibiyim seni bir yerden.
Sen aslında oldum olası vardın,
Boşluklar, hiçlikler, karanlıklardın.
yeni şiirlerinizi görmek istiyruz.....