Çıktım hecenin yoluna yazdım aklım erdiğince,
Kuralları ezberledim kıt aklıma girdiğince.
En başından biliyordum emek gerek hece için,
Kolayına kaçanlara içerledim için için.
Heveslendim şairliğe bilmiyorken bu âlemi,
Çok sevdi ki, yorulmadı, durdurmak zordu kalemi.
Sevmiyorsun diyordun inanmadın sevene,
Gece gündüz ararken sence sevmiyor muyum?
Hak ettiği cevabı ardın sıra sövene,
Azarlayıp verirken sence sevmiyor muyum?
Tatlı sözler yerine sitemi şikâyeti,
Yıllar önce küsmüştüm şiire,
Sorarlardı kime yazdın derdin nedir?
Anlatamazdım bir türlü vazgeçtim yazmadım.
Yırttım elimde olanları.
Bir gün bile pişman olmadım yırttığıma.
Aklımdaydı hepsi, yüreğimde.
Kaşıma gözüme övgüler dizip,
Gönlüme eziyet ne kazandırdı?
Büyülü âlemde keyfini bozup,
Derbeder vaziyet ne kazandırdı?
Yaşanan aşk değil sanki ızdırap,
Sahnede rol biterken selama durup kalben,
Son bulsun istiyorum kırk sekiz yıllık zulüm.
Baş rolde vefasızlar yardımcı oyuncu ben,
Perdeler kapanırken sessizce gelsin ölüm.
Yaptığın hataları yüzüne vursam bile,
Üstüne almayınca masum mu oluyorsun?
Vicdanına sorsana reva mı bunca çile?
Kalbimi kıra kıra ahımı alıyorsun.
Sevgi sözü yerine sitemleri peş peşe,
Muhabbet pınarının büyüleyen gözünden,
Sevdasını anlatan yanık bir ses yükselir.
Bozkırın tezenesi Abdal Neşet sazından,
Gönülleri ısıtan tatlı nefes yükselir.
Kırşehir’den dört yana ılgıt ılgıt esen yel.
Gecenin siyah tülü etrafımı sararken,
Aklım bin bir kelamın anlamını sorarken,
Yükselen isyanıma mantığım set kurarken,
Saklamam ki, ortada yaşadığım ruh hali,
Aklım başımda ama içimdeki ruh deli.
Sana giden yollarda engellerden yılmadım,
Yüreğimde yaşattım bir an ayrı kalmadım.
Kabullendim kaderi şikâyetçi olmadım.
Saymadım kaç yıl oldu ömrüm geçti boş yere,
Sızlanan şu gönlüme unut diye kızmadım.
Mazinin tünelinde dolaştığın her anı,
Hüzünlerle yaşayıp pişmanlık duyacaksın.
Gecenin ortasında ışıldarsa bir anı,
Pişmanlığın attığı tokatla ayacaksın.
Öde öde bitmedi ağır geliyor diyet,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!