Dindirdin esip yıkan fırtınayı ruhumda,
Odasına huzurla sığındığım hanımsın.
Şükürlere dönüştü dilimdeki ahım da,
Sen ki seven gönlümde cennetten cihanımsın.
Bakışınla gözümü kamaştıran o büyü,
Güvenmek istedim inandım sana,
Gözümden perdeyi çekip kaldırdın.
Kötü huy bakiymiş öğrettin bana,
Cahildim hayattan ibret aldırdın.
Kalbimin yarası senden hatıra,
Bulamazsın boş yere açığımı arama,
Sözlerime sadığım huzurla dolsun için.
Kaybedince üzülüp pişman olmaman için,
Ulaşayım gönlüne setler örme arama.
Tomurcukken kurudu uzattığım gonca gül,
Mazinin sislenmiş karanlığına,
Hüzünler içinde daldım bu gece.
Kahrettim gönlümün viranlığına,
Kimsesiz perişan kaldım bu gece.
Dünyamı kuşattı hicran alevi,
Çatılmış kaşların başında duman,
Sevincin köşkünü yıkar gözlerin.
Kalbini kırınca dilerim aman,
Affedip sevgiyle bakar gözlerin.
Gecenin ardından parlayan güneş,
Sevgimle hak ettiğim ödülüm hasretimse,
Zaten hüzün defterim on binlerce yapraklı.
Ne ben çözdüm sırrını ne de tanıyan kimse,
Kaybettiğin vicdanı bulursan sor kim haklı?
Mabedimiz arena sevdamız çetin harpti,
Gönlümün sarayında senle başladı şölen,
Tacı tahtı bıraktım kapında oldum kölen.
Benden önce buldun mu var mı yoluna ölen?
Dilinin yalanını çözerek gidiyorum.
Yaşananlar ortada yaptığın büyük ayıp,
Gözyaşı deryasında yüzerek gidiyorum.
Yâr bu gün yokluğunun yirmi beşinci yılı,
Kaybettiğim gün gibi yine günlerden Salı.
Elimden kayıp gittin kaldı birkaç hatıra,
Derdimi döküyorum acıyla her satıra.
Gün gelecek acıyla yüreğin yana yana,
Özlemle arayacak pişmanlık duyacaksın.
Hatıralar maziden hesap sorarken sana.
Bensiz geçen günleri zarardan sayacaksın.
Yapraklar dallarından düşerken birer birer,
Yüreğimin içinde kopardığın fırtına,
Umudumu kırıyor neden anlamıyorsun?
Maziden özlediğin dert yükleyip sırtına,
Uzaklarda yürüyor neden anlamıyorsun.
Bense derin özlemle sabahsız gecelerde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!