Ellerinden tutup yürürken..
Koluma girip salınanım oldun birden
Nasıl da sahiplenmiştim ellerini avuçlarımda..
Ben modeldim oysa sana
Şekillenirken yaşam yolculuğunda…
Sırdaşımı, arkadaşımı buldum kollarımda….
Haydi kalk..!
Al eline en sevdiğin şiir kitabını.
Başla orta yerinden okumaya..
Çiz altını satırların, öyle koyu çiz ki…
Yaşanmış belgeler olsun bir sonra okuyana.
Üşüyen satırlar olmasın üşüyen ellerin yazdığı dizelerde
Su damlası kadar ağır
İnci tanesi kadar hafif,
Hafif mii? , ağır mı?
Çelik gibi güçlü,
İğde dalı kadar kırılgan
Karar veremedin değil mi?
Leylek misali yuvadan uçar …!
_______Uzun uzun kanat çırptılar. Serdiler havaya kanatlarını. havada daireler çizdiler, mavilikleri yarıp ilerlediler… Bir tanesi bir kavis çizdi döndü ilk uçuşunda. Üzüntüyle,
_ Yapamıyorum, yetmiyor gücüm diyerek…
Anne leylek sabırla, sevgiyle, uzun boynunu sürdü yavruya.
__Uçma ne olur, hazır değilsin! Biraz daha ısıtmam gerek seni.Kal benimle, güçlenmen lazım biraz daha. Kanatlarının kasları yetmeyecek çıkacağın yolculuğun zorluklarına direnmene.
KARNEMDE NOTLARIM NE OLURSA OLSUN.
GENEDE BENİ SEVİN OLURMU..? /…
______Beki de bu gece bir çok çocuğun rüyalarını öğretmenlerinin ellerinden alacakları karneler süsledi.. Sayılar düştü peşlerine bir ile yüz arası. Sardı çevrelerini....Annesi, babası, arkadaşları hatta dedesi, amcası, halası, anneannesi.. konuk oldu gece düşlerine…
Sizin yargılarınız var
Bana ne…!
sizin yasaklarınız ….
Sizin önyargılarınız la
Düşüncelerimizi zincirleyip,
Üç kuruşa satarken ruhlarınızı
Kolay mı sandın
Bende ki beni yüklenmeyi.
Benimle yol almayı.
Gözlerimde saklı yaşanmış yıllar.
Her biri binlerce emekle dokunan.
Hıdrellez ateşi yanıyor ortada…
Baharlara adımlayacağını sanırken üstünden.
Çekiyor içine içine bedenini.
Sararken alevler çevresini,
Ak güvercin misali beyaz kanatları, islenirken.
Ateşin elleriyle aramakta kendini…
Aynı kaldırımları saymadık seninle biz
Aynı okullara da gitmedik
karınca yuvalarını da incelemedik birlikte…
Uçurtmalarımızın kuyruklarını yarıştırmadık aynı mahallede
Belki sefanız mübarek olsun da demedik aynı komşulara
AŞKIN MOR YÜZÜ….
Kuşların gülüşleri de değişiyor artık. Kırmızı sıcaklar vururken toprağa sustu Arap bülbülleri.. Serçeler, şaşkın dönüşlerine saklandılar suskun ağustos akşamlarında.. martılar hüzünlü dönüşlerine eklediler sevdalarını.. Balıkçılar yaz coşkusunu sererken deniz yüzeyine beyaz ağlarıyla, ben Akdeniz sularına ekilen tek bir ayçiçeği tohumuydum. Deniz dibine tutunan, deniz yüzeyine sarı çerçeveli yüzünü serip gökyüzünü izleyen….
Akdeniz sabahında ‘haydi’ nefesi üflenirken sabahın lacivert yüzüne, çakıl taşlarına tutunan bir su damlasıydım. Suskunluk düştü payıma dalgalar kendi sahilini döverken. Arkasındaki sırları asırlara tutunan aynalar göstermiyordu bana kendimi.. Ben ararken beni…! Sen bu değilsin dese bile gözlerime bakan görüntü… Ben bendeyim kendimdeyim ve bende benden öte benimle olan yüreğim var nefesi benden uzakta olsa da gözleri benim içinde gökyüzüne bakan gözlerinde gözlerim olan…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!