Yıldız Özdemir Şiirleri - Şair Yıldız Öz ...

0

TAKİPÇİ

Yıldız Özdemir

Güneş olur karanlıkları sürükler
Yıldız tozları serperim gökyüzüne.
Boşluklara iz olsun diye
Ben dünya olurum gözlerine


Devamını Oku
Yıldız Özdemir

Sen miydin köşeyi dönerken yüzüme değen esinti..?
……Haydi gel otur yanıma…Perde açılacak birazdan…
........Sahne sizden Replikler benden..

Perde.. derken bulutların ardından bir ses…
Baharı şaşkın erik ağacı altında ahşap bankta

Devamını Oku
Yıldız Özdemir

Ne olur …!
Açma göz kapaklarını masalın en can alıcı yerinde
Bak işte gök yüzünde sürüklenen bulutlar belirdi
Rüzgar besliyor mavilikler arasında süzülen bembeyaz düşleri.
Işıklardı gerçek bildiğimiz. Olsun, olmasa da üretiriz kendimiz..
Ağırlığı ezerken yürekleri dayanılmaz hafifliği sarıyor bedenleri…

Devamını Oku
Yıldız Özdemir

Gece karanlığını giymiş..!
Duvarlar var, şehir duvarları.. Sokak lambalarının yetersiz ışığında,..Sokakların ıslak,nemli yalnızlığına şehrin yalnızlığı da üşüşmüş. Üşüyen duvarlar birbirine bakıyor.. Yıllardır aynı yüzlerini görüyorlar birbirlerinin… Boyaları eskimiş,solmuş yüzlerini.. yağmurlarla yıkanıp güneşle solan yüzler. İnsanların duvarları da eklenince duvar yüzlerine yansımalar karışıyor birbirine. Tek eğlenceleri sokağın hareketleri bittiğinde rüzgarın ıslık seslerini duymak, Perdeleri kapalı pencerelerden sızan ışıkla oluşan görüntüleri, sızan sesleri gecenin karanlığında buluşturmak.

__________Yerde biriken kar beyazlığının kalınlığı artıyor.. Şölen var yalnız sokakta.. Dans ediyor kar taneleri.. Kimsesiz sokağın cümbüşü var geceye karışan. Sesleri yok kar tanelerinin. Savruluyorlar sessiz sessiz. Gecenin sessizliğine inat suskun taneler akıyor havada. Bir orkestra kurulmuş enstrümanları eksik…! sesleri, sessizlik….! Olmayan seslerin müziği içine içine yürüyor kaldırımlı, kavisli caddenin.. Çam ağaçlarının beyaz gelinliği belirginleşiyor.. gecenin karasında….Kar taneleri için derler ki hiç biri diğerine benzemez …insanlar gibi.! .minik taneler ansızın ısı kaybeden moleküllerden oluşan taneler,oluşma hızından olsa gerek farklılaşır birbirinden… Beyazın saflığını taşırlar doğaya... insanlara ak görüntüler sunmak için vardırlar. Belki kar beyazında içleri de aklanır diye….. Üşüyen kumrular, serçeler aç vücutlarının, saklanan yiyeceklerinin derdinde. Kar tanelerinin uçuşuna eşlik eder gibi savaşımlarına başlarlar.

__________ Hani resim yap denildiğinde çocuğa, bir ev ve tüten baca yapar ya.. Bir de gülen güneş koyar sayfasının köşesine. Saf çocuksu çizgilere…Becerebilirse bir de kanatları açık kuşlar çizer.. mutluluğunu simgeleyen…. Bir resim düştü aklıma şimdi…… Çocukken çizdiğim ama hep yarım kalan,.. Karlar kadar saf temiz görüntülerin günlerinden……Dağların arasından sızan dere… sora büyüyen ve ırmak oan ve hep içinde olmak istediğim… Irmağın akıntısında olmak istediğim günler bilinmeze giden. Bilmek mi mutlu edecek bilmemek mi..? Akan ırmak ile akmak isteği nedendir….? Sorulan soruların yanıtsız kalması mı gizemin nedeni.. Giz adına kirlenen yüreklerin arınması mı, kar beyazlığının doğayı sarmaladığı zamanlarda ki arınma …..

Devamını Oku
Yıldız Özdemir

Büyük kentlerin
Büyülü sokakları,
Aldı sizleri.
Can yangınlarım
Ekmeğim, aşım, var oluş nedenim
Damarlarımda dolaşanlarım.

Devamını Oku
Yıldız Özdemir

..........Yuvarlak tahta yüzeylere kazınmış sayıların dolu olduğu, üstü yıldızlarla süslü bez torbadan, tombala torbasının işçinden sırayla çekiyordu sayıları. 2 dedi önce. Oyunun ortalarındaydılar.Sonra parmaklarının minik yuvarlaklar arasındaki gezintisini sonlandırıp 89, son bir hamleden sonra da 49 diye seslendi … O anda yerinden fırladı çocuk TOMBALA… diye bağırdı…
Heyecandan yanakları kızarmış, parlayan gözleri sevinçle ışıldıyordu….….
Az önce kaçırdığı birinci ve ikinci çinko için üzüntüsü silinmişti, unutmuştu bile..

.........Tombala yapanın ödülü kocaman bir dilim pasta ve oyuna katılan katılmayan herkesle kucaklaşma, bir de evin annesinin aldığı ve içinde ne olduğu bilinmeyen hediye paketlerinden bir tanesine sahip olmaydı….
Fırladı yerinden.. Ortada döndü döndü… Zıpladı havaya var gücüyle yerçekimini yenmeye çalıştı….Coşkusunu, gülümsemeyle izleyen aile bireyleri şansı için kutladılar onu…

Devamını Oku
Yıldız Özdemir

İlahi bir suskunluktu..
Bir şizofrenin boşluğa saldığı düşüncesiydi belki
Psikopat ay çiçeğinin güneşe sırtını dönmesiydi belki de.
Bir sonraki gün doğumuna kadar..
Haydi özgürlüğe, haydi fora…
Haydi vira vira saplantılarıyla….

Devamını Oku
Yıldız Özdemir

En güzel çiçek,
Işığın kırmızı rengini yansıtan çiçektir….!

Söyleme böyle diyordu ışığın sarısı, yeşili
kırmızı mavinin magentası….
kim alabilir konakladığım menekşeden asaleti..

Devamını Oku
Yıldız Özdemir

Neredesin.. dediğimde..
Yüreğime çiğdemler düşer
Gitarın en gergin telinde gezinirken parmaklar
Düşler sahnesi perdelerini açar….


Devamını Oku
Yıldız Özdemir

Bir beyaz büyü..
İçinde beyaz papatyalar
Sıralanmış sarı güller.
Bir çift masum göz…
Saf ve temiz bakan
Kimseden yok bir beklediği

Devamını Oku