Dut yapraklarının ardındayım ben…
Dallarım da serçeler serenadı..
Güneş ışığı, oyuncağım rüzgarla
İpeği tırtılın kozasında,
Yumuşacık sevgileri anımsatan.
Meyvelerim, dalların arasında..
Dağlar rüzgarla türkü söylerken
Tek bir gelinciktim ben sana kenetlenen.
Boynum kıldan ince ve eğri….
Yüreğimde özlemlerim gizli….
Çevirirken sayfalarını yılların
İyi hallerden indirim
Kötü hallerden aklanma istemiyorum
Müebbet hali kalsın yaşamın gözlerinde..
Ay ışığına saklanan yakamozları al denizden
Çalınan melodileri bırak yüreğinin üstüne.
Sen yokken çoğaldın hep bende
Hapsolurken gözlerim de
Tutsak saatlerin gün batımları.
Tırnaklarım avuç içlerime batarken..
Güneş terk ederken ufuk çizgisini
Esareti bitiyordu işte çanağında ki gülün
Notaları, adımladığı kaldırımlardan firar etmiş
Şarkılar mırıldanırken kimselerin duymadığı.
Zihnin de yalpalayan sarhoş şiirlerin dizeleriyle
Sancılar bir birinin içinden çoğalıp
Kim bilir hangi esaretin,
Olmayan zincirlerini kırıyordu.
Salınırken evrenin içinde
Zaman ayarsız saatlerin sarkacı
En geniş açıyı kurarken salıncağına
Döküldü Kucağıma kırmızı güller
Daha dün gibiydi o günler
Ne çabuk geçtiler…
Yıldız gibi gözlerinle kan ağlayan yüreğinle
Irmak olup akan Akdeniz’e karışan sevginle
Durmaz çırpınır yüreğin bir serçe kanadında
Lale yollayan, papatya toplayan ellerinle
Ilık nefesin evlat kokar can kokar
Zühre yıldızı gibi doğan anne yüreğinde
Söyleyin..
Göç hazırlığındayken ak turnalar, ak karınlı ebabiller
SUDAKİ İZLER…
Buldum diye kaç kez ayaklandı yüreğin
Saymadın ama yazdın bir kenara.
Her yazdığın, suya yazılan yazıydı aslında
Aşk kapını çalınca..
Gene bahar..! gene iğdeler çiçek açacak
Sevda kokusu yayılacak doğaya..
İğde dallarıyla dolacak odam.
Öyle keskin kokacak ki.
Duyu organlarım kilitlenecek
Duymayacağım başka hiç bir kokuyu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!