Noktasız, virgülsüz uzadı veda,
"Seviyorum"un savurduğu çağda.
Oynadığım yalnızlık oyununda,
İnsan düşmeye görsün cancağızım,
Hayat dayanılmaz görünür bayım.
Tekrar tekrar gördüğüm rüya gibi,
Hapsedilmiş hissediyorum harbi.
Gönlün tek başına düşmesi tabi,
Çarpar durur ah, benim garip başım,
İçimdeki kimsesiz yalnızlığım.
Yüreğimde mor dağlara kış geldi,
Kalbime gaybî bir mesaj eklendi.
Allah’ım, her gün bir parçam eksildi.
Bakan gözlerim, aciz bir besteci,
Suyu çekilmiş kuyuda seyirci.
Sözcükler aşkı öldürdü sayende,
Aradığımı yitirdiğim trende.
Düğüm at ipin en sağlam yerine,
Peşimde bastonlu titrek yaşlılık,
Düşen sarı yapraklarda pişmanlık.
Vicdan azabı peşimde soruyor,
Kaybolan hayallerimde tütüyor.
Yine tek başımayım, ömrüm diyor,
Bir yanda yol ayrımındaki öykü,
Bir yanda vakitsiz susmanın yükü.
Her dizemin sonu ayrılık benim,
Kartondan bir kefen, bil ki gerçeğim.
Vuslat, beşinci mevsimim bilirim,
Yalan dünyama koşarak girenler,
Ardını dönüp gitti birer birer.
Kayıt Tarihi : 10.2.2025 16:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Yalnızlık, bazen en derin konuşmalara dönüşür; kalp, en sessiz fırtınayı yaşar."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!