ikilemde kalan ur'ların beyin hücrelermize
göçmen olarak yerleşip elma kurduna
kendi yurdunu dar eden bıçağının keskin yerindeyiz
televizyonlarınızı açmayın
popüler olmak isteyen sahte peygamberlerin
postadan gelmesini beklediği imzasız vahiylerin
bir mikroskop camından izliyorum hayatı
(mim)lenmiş bir pando(mim)cinin
kendini yer ile yeksan halde bulduğu sokaklarda
melodilerin melodramlara dönüştüğü caddenin
ilk dönemecinde bırakıyorum kendimi
ötenazi isteyen hastalıklı bir intiharsın
gecenin ip cambazı öldü şimdi müziğin susması ile
yetmiyor kelimelerin kendini kurban vermesi geceye
pıhtılaşan kanımızın rakının özsuyu niyetine kanını akıtması gecelerimize
gittiğin gün bir kanser hücresi dolaşacak gözlerimizde
ve tutarsız bir ritmin eşliğinde
çizildi yitik ülkemin kadına öykünen suret haritası benliğimize
düş ölümlerinden birini daha es geçiyorsun
fiziksel bir öiümün hayal tabiri yapışıyor dudaklarına
bilincinin sana ihanet ettiği zamanlardasın
ırk ım sana korkunç ihanetlerde şimdi
cinsiyetsiz düşlerin,kafatasçı katliam meleğini doğurdu gece
tanrının bileklerinden tuttum,bir çocuk daha ölmek üzereyken
ve ben üzerimde çok sayıda ironiyle yakalandım
tespit edilemeyen adreslerde
en yakın ölümde inecek var dedi
bir kız çocuğu
sonra
faşizme bel bağlamış azrailin
tenindeki topraklardan geri çekilmeyen
işgal güçlerine başkaldır sevgilim
ilahiyatındaki tüm bedenler ateist olurken
teslim olma rahminden doğurduğun hiçbir şaire
bu dualar yalanın gizleyicisi yalnızca
girmesin seninle aramdaki
amerikanın keşfi senin bedenine alenen tecavüzdür kadınım
colomb unda canı cehenneme philiph morrisinde
via vigilandum
ölülerini şiirle yıkayan ilkel bir kabile düşü
tüm günahlara kapı aralayan allahla düello telaşı
gibi sevdim desem saçlarındaki kırıkları
hiç lik tahtına oturan mitolojik tanrıların
soyut tutkusuna sardım cam kenarı yolculukları
ben ki her dağ başında,her yolculukta
demedi deme
tanrı bir mayındır basma üstüne
hiçbir hayvan ardında bir vasiyet bırakmadı
canlı bir kadavra oldu bedenim ama bu koşulsuz kabulüm
bir ölünün sana yalvarmasına izin verme sakın
canlı bir hücrenin evsiz vasiyeti olmadı hiç dur telaş etme
ve kadın tanrıyı yarattı,
içimdeki günahkar peygamber şirk koşuyor sana bu gece
tecrit edilmiş hücrelerim vaaz veriyor sonsuz boşluğuna
bedeninde silüeti görünen tanrının iç çekişleri nefesin
günah çıkarıyorum gözlerinde,
boynundan ayak parmaklarına doğru bir hicret başlıyor nefessizce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!