Via Vigilandum Şiirleri - Şair Via Vigil ...

saçları kızıla boyanmış kadınlar
isyanın bedene bürünmüş halidir
ve esaret altındaki bir ülkenin zincirleri
onların kızıl saçlarında kırılır
kızıla boyanmış kadınların babaları ölü doğar
çığlıkları yeryüzünün doğal afetidir

Artık eli kanlı bir seri katildir şiir, silahların,sürgün verdiği,eteği sıyrılmış coğrafyamda.

.via vigilandum

beni suçlarımdan öpme sakın,
kanaması durmadı daha dudaklarındaki cinayetin
şiirleri devlet yanlısı kısır silahların yaktığı gezegenlerin
doğurgan namlularına öykünürken şair dölleri
kalemine prezervatif takmış salon adamlarının
ellerinden alınsın ucu dünyaya girmeyen kelimeler

o puşt sofrada yemek yiyen doyumsuz gezegen kabilesi
en mahrem yerinden doğuruyorsun acıyı gör bu gerçeği artık
yaşamın küfretmeye bu kadar elverişli olduğu bir yer yok
başka bir hayat aradığını deşifre etti tüm bilinçaltı oyunların
ama dur sakın bir adım daha atayım deme
attığın her ayak izi,burada karşılıklı bir hisse senedi

tanrının ve devletin otoritesini yıkmaya yeltenen saçlarının,deniz manzaralı gölgesinden kendime sadece birkaç kelimelik mezar yeri ayırdım o adsız kadının,kimlik bilgileri inkar ediliyordu anakaralarda,ve evrim hala bir teori olarak kabul ediliyordu çocukluğumun saklambaç oyunlarında ve tüm komplo teorileri bu gerçek üzerine kurulmuş olabilirdi,beynim yalnızca gerçekleri kabul etmeyecek kadar organize suç örgütü,ve sen belkide her cümleme yardım ve yataklık eden yasak renklerimin doğurgan portakal çiçeği,nerede açsan suç,nerede kapansan kendine dul bir kardelen çiçeğisin şimdi
via vigilandum

uçurtmaların ayak bilekleri prangalı
makyajını tazelemedi daha van gogh
kanı hala taze,
hüzün,tüm insanlara kan verebilecek kadar sarhoş
kuş sürüleri terkediyor ayaklarımı
politika hala damarlarında akan kirli irini boşaltıyor içime

(yaş)anan her ölümün ardından sorulacak tüm soruların soru işaretleri yorgun düşmüştür...?ve her soru işareti, beklentisiz sevmiştir verilmesi olasılık dahilindeki cevapları,fakat soru işaretlerinin tam karşılığı olamayacak kadar çok sevmiştir cevapsız çocukları,kitapları,gökyüzünü,ve martıları ....

via vigilandum

bilinmeyen karmaşık denklem sancılarındayım
numaraları silinmiş kelimelerin rehber kayıtlarında geçer adım
beni sorma bir daha ilahi odamın kapısında
seni sevmeyeceğim diyorum gelecek son vahiye kadar
kendini öldüren bir cinayetin bencil korkularında
yokoluyorsun sen

çirkin kırmızı bir duvar haritasında
hüzünlerini pusula ile
bulmak zorunda bırakılmış
bu afili kentin kanamasına
dur diyecek biri olmalı
büyümeyen çocukların gözleri için

ruhumun terkisinde tırnakları uzamış tanrının tırnak izleri durur
,tanrım kes artık parmak uçlarını ve teslim ol insanlığa
sırtımızda tırnak izleri durur mitolojik tanrıların
sil onları şimdi,yoksa bir ressam değilmisin
yada bir yazar,yoksa seri yi tamamlamaya çalışan bir katil
kimsin, eşgali tanımlanamayan bir ceset ?