Eylülde terk eder beni sevdiklerim
Yapraksız dal misali kalır yüreğim
Yorgun rüzgârlar bile kırar dalımı, yaprağımı
Bir can dokunuşu bekler uzanan ellerim
Eylüldür
Kuşlarda şen şakrak bir sabah türküsü
Kanım akmaz kesseler, acımdan, kahrımdan
Alevler, dumanlar sarmış dört bir yanımdan
Ciğerlerimi söküyorlar be bağrımdan
Benim ülkemde ormanlar yanarken gülüm
Bana aşktan söz etme n’olur üzülürüm
Kalleşlik ve hainlik hiç bu kadar azmadı
Böyle bir alçaklığı tarih asla yazmadı
Sabır, sabır yetti gayrı tahammül kalmadı
Bu sönmeyen yangına mutlak rahmet yağmalı
Kardeş isek o zaman bu kan artık durmalı
Sus
Biliyorum
Yüreğinde izi var nobran dillerin
Hoyrat ellerde örselendi ellerin
Elem düştü dudağına, ağladı gözlerin
Kasımdı
Yapraklarımı savurmuştu rüzgar
Çıplak dallarımda yağmur...
Yorgun gövdemde bir ahuzar
"Yas''ımdı...
Sustum
Dilime prangalar vurdum
Kerpetenler açmaz ağzımı
Dişlerimi kırarcasına
Dudaklarımı kanatırcasına
Sustum
Toprak damlı evlerde
Doğurmuş beni anam
Biraz beşikte, biraz eşikte
Mesele büyümekse
Kör topal büyümüşüm işte….
Bayramdır diye
Kapılarda bir çocuk bekler
Oysa evde yok eli öpülecekler
Bayramda kapılar sürgülü
Acaba nereye gitmişler
İstediği bir mübarek el
Bütün bir yaz
Özleminle kavruldu yüreğim
Esmedin bir dem serin serin
Yaz bitti
Esersin değil mi buz gibi
AFERİN!
Bitlis’te akşamdı
Hazandı
Köy ilkokulu lojmanında iki öğretmen
“Peygamber mesleği” deyip çıkmışlardı yola
Kol kola…
Türkiye haritası yüreklerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!