Sana bir başlık atsam,
Bitmeyen hikayemsin.
Acı kahve fal olsam,
Beni hayra yormazsın.
Seni göllere yazsam,
Yağmur olup inmezsin.
Kapımı çalan bu sesin sahibi âşina geldi gözüme.
Karanlığın resmine gizlenmiş sanki hayali hûr-lika.
Acep hangi yalancı rüzgarlar sürükledi eşiğime?
Karardı artık firkatin ile gönlümün ufk-ı sevdâsı.
Söylemiştim bir gün başın eğik diz çökeceksin önüme.
Gün benden uzağa düştü.
Kadeh-i lâciverdî,gül efsûna dönüştü.
Ey mihr-i dirahşân!
Kerem-kâr ol, fermânını geri çek.!
Hükmü artık geçmiyor.
Bir ince fitil yanıyor dumansız,
Yırtsam hanceremi hâl bilmeze,
Hâlim ne lâzım.?
Bir hûr’un ile muhabbet için,
Bin âh ile bir etek söz mü lâzım?
İhtiyâr ile sohbet,
Gencim diyene genç mi lâzım?
Gülüp geçen kalbine sor.
Hiç duymayacak mı?
Sandın,
Ağlayan hicranımı.
Hasretle geçen günlerimi,
Kerem etse aslı bahâne.
Son kadehte fasl-ı şâhâne.
Ağyarın nispetse yâreme,
Yansın,yıkılsın meyhaneler.
Felek dolasa da diline,
Kitap oldu hayâlimde kaybolan gözlerin.
Şimdi kalbimin yazarı o şirin sözlerin.
Gitme ne olursun, kararmasın ufkum, seherim.
Bıkmam usanmam,yinede yolunu beklerim.
Karardı akşam,Hüzzâm 'ın namelerini dinlerim.
Ağlıyormusun?
Yoksa,perçeminden damlayan yağmur damlaları mı?
Şu göz çukurlarına dolan,
Belki de yaşayamadıkların benimle kimbilir?
Ah! gönül söze hep dargın.
Derdini anlatamadı diye,
Yazmadı fermânı yazan,kalem elinde Kelâmullah.
Vermedi cevabı yâ medet,yetiş koca Sübhân Âllah.
Sensiz bir lâhza nefes bile bana olmaz izn-i lillâh.
Kır kalemi,kes cezamı ey Tanrım,yazım senden her gâh.
Gökte ağlar Fürûzân,artık döner yalnız sana semâh.
Saçılmış boş saifeye benzer hâim hayatım.
Mâh-rû ya göz yaşlarım gibi akar hayâlim.
Rân iken mahlede,şimdi râkidir helâlim.
Kalmadı günahım,hicâbım tükendi mecâlim.
Hak yolu menzil,Cemâl 'ine hakk oldu hâlim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!