Kahrolası bir ömür geçiyor
Şu yalan dünyada
Aklımız başımızdan gidiyor
Kimi karada kimi deryada
Neyi paylaşamıyoruz
Odamda bir yalnızlık
Salonda öyle
Kuş kafesinde yalnız
Balıklar akvaryumda yapayalnız
Eşim ve çocuklarım
Ömrümüz yavaş yavaş
Eriyip giderken
Yaşamın arka bahçesinde
Neler oluyor,neler bitiyor
Yirmi birinci yüzyıla girerken
Çöplerden halk ekmek topluyor
Eyer ki buna yaşamak denirse
Neresinde bunun özgürlük
Bütün düşüncelerinde yasak
İnsanların içinde kötülük
Senmisin bağırıp çağıran
Esmiyordu rüzgar
Uçmuyordu kuşlar
Gurbet ellerinde
İyi olmuyor hallar
Kızgın bir demir gibi
Yağmur yağıyordu
Gözlerim ağlıyordu
Sırılsıklamım ben
Yürürken yağmurda
Yine Nisan yağmurları
Beni götürdü
Hani hep derdin
Yanımda ol yeter
Ben senin içindim
Seni düşünürdüm
Fırtınalı günlerde
Saçlarına tutunmuştum
Sensiz ne haldeyim
Bir bilebilsen
Esen rüzgarda bile
Sesini duyuyorum
Ve seni anıyorum
Gözlerimin önünden
Geçiyor perdeler
İçim parçalanıyorken
Yanıyordu yürekler
Gördüğüm köy,kasaba,şehir
Bir bayram daha geçiyor
Kimimiz ağlıyor,kimimiz gülüyor
Kaybettiklerimiz,kazandıklarımız
Yıllar böylece dolup gidiyor
Eski bayramları anarken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!