Hayatımızı yazmıştın kağıtlara
İyisiyle kötüsüyle
Kıymetmi bildi bu dünya
Mezarına kardeşinde gelmedi
En sonunda göç eyledin
Bizi öksüz bırakacağını düşünmedin
Emeklerin,doğurganlığın
Hazana dönüşmesinin
Güz yağmurlarının
Taneciklerinde ki Eylül'ü
Kavuruculuğun gölgesinde
Alıp götürmemeliydi
Bugüne kadar geldiniz
Biliyormuydunuz nasıl geldiğinizi
Biriniz 19 biriniz 14 yaşında
Ama birde sorun bize
Üzülmesinler ağlamasınlar diye
Karanlık gecelerde
Gözlerim dışarda
Bir yolcumu gelecek
Yıldızlar kayıp giderken
Yüregim sızlardı
Ellerim kanardı
Nasıl dayanıyorum biliyormusun
Türkü sesin kulağımda
Ağlamamak için ne kadarda dayandın
Ama ben senin yüreğini okudum
Sabahın alaca karanlığında ki
Islak geceyi hatırlıyorum
Nedir koca dünyaya
Sığamadığımız,sığdıramadığımız
Birbirimizi yemekten
Hırs,kin.fitne
Düşünmezlerki bir gün gireceğiz
Yerin dibine
Ufuktaki kırmızı bulutlar
Yeryüzünde kara bataklar
Duvarları yıkarcasına
Buzul dağlarından kopan
Buz kütleleri kadar
Haşin ve gaddar
Telefonun her çalışında
Kalbim yerinden çıkacak gibi
Sesini duyuyorum
Ve rahatlıyorum
Gözlerindeki bakışlarını anımsıyorum
Baba ben iyiyim sözlerin
Nedir bu ömürden çektiğimiz cefa
Kara vagon gibi taktı arkasına
Süremedim eller gibi sefa
Savrulduk döndük yol haritasına
Unutamıyorum o günü
Sert bir soğuk
Ve rüzgar,yağmur yağıyor
Yalnız ceketi üstünde
Paltosuda yok
Üşürsün dedim baba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!