Daha ömrünün baharında idin
Yazını neden görmek istemedin
Evlat acısını sen bana tattırdın
Fikret namı diğer Müştak'idin
Yaz sıcağında dünyaya geldin
Unumuz kuru,tuzumuz kuruydu
Sana neler neler verecektik
Unutulmayan 2 Ağustos'larda
Daha dün gibi hatırlıyorum
Yine bir ömür gecti
Bir yıldız kayarcasına
Hayat bunu secti
Dünyaya bakarcasına
Kim ne bıraktı burada
Yaralı bir kuş gibi
Kanatlarını çırpıyordu
Denizin dev dalgaları
Yükseliyordu
Dalgalar yükseldikçe
Dökülen her yapratkta
Solan çiçekte
Kuru dallar sarı çimenler
Hep senin hatıran
Esen her ılık rüzgarda
Çiseleyen yağmurda
Lapa lapa kar yağıyordu
Aklıma sen geldin
Yine böyle bir gecede
Ben sen ve kardeşin
Yağan karda yürümüştük
Kar topu oynamıştık
Gökyüzü kararmıştı
Hava inliyordu
Kavaktaki pamukcuklar
Gözlerime giriyordu
Uzaktaki sesleri işitiyordum
Bir annenin feryatları
Yine gökyüzü mavi
Bulutsuz dolaşıyorum
Karanlık gecelerin
Gündüzü oluyorum
Bir Eylül daha bitti
Ömürden yine yaş gitti
Yıkılası dünyada
Gözlerimde yaş bitti
Güz ayı harman ayı
Ne uzun geceler
Ne de gündüzler
Sınırsız kaldılar
Bulamadım sonsuzlukta
Kalan bütün çizgileri
Kesişmediler kenarlarından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!