otomobilim gri güvercin
nehir gibi şekilden yollarda
götürdü aklımı,ruhumu diyarlara
ben hep söyledim mihmandarım amcam!
bazen fıstık bahçelerinden
bazen çiçekli kayısı bahçelerinden
nehir gibi ağır geçsin bahar
bitmesin çiçeğiyle,meyvasıyla
Bu tepe ENSARIN
daima geçiyor saadet meltemi
dört civarda ovalar ve bereketi
durgun deniz,göl
Yıl 1970-92:katil baba çalışırdı
o inşaatların yükseğinde
işveren şarlatan vermez derdi
ömrünü tamamlamış yapraklar
dökülüyor! ! ! pastel sarı renkleriyle
sakin kaldırımlara,şehir bahçelerine
hazin nağme var,bahçelerde
gri gökyüzünün yağmur bulutlarında
ilkbaharı,yazı aydınlatan güneş nerede
ne olacak kimler gidecek
bu karmaşa dünyasından
olmaz istekte mi bulunuyorum!
sevmekle gönülleri yanan
ayrı sevgiliden uzak kalan
kaderleri daim aynı olan
aramak baht oldu bize
o eski tarihi günleri
memleket Hicaz mı!
Menzil mi! olsun
kanaat edenler
saadetle dolsun
gel dost efkarı bırak
araya girmesin bir hengame
yalnız olma bu şehir yeter
yeşilliğin içinde dalga dalga
gezinmek ne fevkalade
keyfi hisset eylül yapraklarında
Dağları değil denizleri aşmışım
ben sevda yüklü damlaymışım
uzak durdun aşkıma katı karmışsın
nefesini yüzüme karmışsın
gönlümü aşklarına vermişim
istemesende,gelmesende gönlüme
o ki zatına zeval olmayan
akıl onunla senasını yüceltir
arz ve sema hazır hizmete
onun lutfuyla var oldu
her can her cevher göründü
yedi kat arş ona havale
ne çeşit övülürse övülsün
o övgüden yücedir
iki cihanda nicesiz,nitesiz kudreti
kalem aciz her seride ifade
hakikatinden başka bir şey yok
her şey onu arar durur
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan