Sen yoksan gökyüzünün,
yağmur damlalarının,
bulutların...
Sen yoksan hayatın
ne anlamı var?
Ne anlamı var!
O ki Kostantiniye’yi kutlu Türk’e bağışlayan;
Osman Gazi oğlu,
Orhan Gazi oğlu,
Murad Hüdavendigar oğlu,
Yıldırım Beyazid oğlu,
Mehmed Çelebi oğlu,
Sevgiliye Aşk’ı ilk defa on bir yaşında, Hüseyin Nihâl ATSIZ’ın fevkâlade eseri Bozkurtlar Diriliyor’un kahramanlarından Urungu ile tanıdım.
Ve on beş yaşında sevdiğimin gözlerinde tanıştım.
Yaşım on dokuz olduğunda ise acısıyla…
Masumun yanında kendi kalan tebessümlerin, hıçkırık fırtınası’nda ağlayışların, … bile bir nedeninin olduğu hayatta sevgiliden ayrılığın da bir nedeni vardı tabii ki…
Ama olmayan, daha doğrusu haykırmak gerekirse:
Olmaması gereken, diğer adı “Yakışmayan” da bu idi.
'Seni Seviyorum'u' en harikulâde süslerle süsleyebilir, asırlık şaraplarla yıkayıp sunabilirim istersen...
Ama ben en saf, en güzel, en yüce hâlini seslenmek istiyorum sana:
Tıpkı sen gibi...
SENİ SEVİYORUM
Orçun~
Merhaba siyah kalemim, merhaba beyaz sayfam, ayrı kaldık bir kaç gündür...
Bende sizi özledim...
'Merhaba Aşkım' Bu ne hoş sürpriz böyle, çat kapı...
Ahhh kalemim ahh, yine yaptın yapacağını, yine hasret duyduğum sözcükleri hasretimin sahibini de katarak yazdırdın bana, ben farkında olmadan...
Seninde siyah kalemden aşağı kalır yanın yok beyaz sayfam, sen olmasan o yazabilir mi?
Suçu ona atma ki zaten ortada suç da yok, içinde onun geçtiği her şey'e eyvallah, geçmeyenleri yırtın atın size zahmet, o istemiş dünya durmuş, laf söyleyene hançer ol kalemim, korkut gözünü ve belki de acıt canlarını...
Gözlerimin göz bebeği
Hayatımın en gerçeği
Sağ yanımın meleği
Gibisin, bizi yazacaksın!
Sen, yağmurun damlacığı
Ah!
Ah...
Neler yaşardık yanımda olsaydın; kar beyazdan saray yapardım, içinde sen ve ben...
Mutluluğumuzu tokuştururduk aşkın kadehlerinde...
İçtiğimiz her yudum, bir daha çıkmamak üzere girerdi ruhumuza...
Ve kar beyazın içinde tutuşurdu yüreklerimiz;
Çiçeğim,
kendin soldun.
Güzeli'm,
artık yoksun.
Sevdiceğim,
terk ettin.
Geri döneceksin biliyorum
O günü hissediyorum
Şimdi gözlerimi kapatıyorum
Gelince uyandır olur mu?
Öp uyandırmadan önce
Bitti sigara’m…
Ve diz çökmüş bulunuyorum yalnızlığımla beraber sayfaların huzuru’nda…
Gel kalemim, otur yanıma, eşlik et bu ânlarıma…
Ben hıçkırayım, sen yaz…
Her ne kadar söyleyeceklerim gelse de az!
Bugün günlerden bir gün; ama her gün günlerden bir ölüm…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!