Ne dâde-i mahlûka ne sîm-ü zere minnet
Dîvân-ı ezelde yazılan deftere minnet
Katletmişiz ümmîd-i atâyâyı felekten
İhsan-ı Hüdâvend-i cihan pervere minnet
Yanmış derunu makdemine intizar ile
Şah-i çenar pençeleşür rüzigâr ile
Geldikçe nakd-i huşümüzü sarfeder gider
Oktur bizim muhasebemiz nevbahar ile
Lûtf ile hasid-i bedhahe nedamet gelmez
Telh olan meyveye şekerle halâvet gelmez
O teravetle simin bedeni gördükçe
Hatıra bus ü kenar ile kanaat gelmez
Hat gird-i arızında ki gâhi ıyan olur
Diller gubar-i hayret ile rîkdan olur
Sordukça çeşmi hal-i esiran-i gamzesin
Bîm ü ümid araya girer terceman olur
Bir kimse hane-i dili âbed görmedi
Kim gördü ise hatırımı şad görmedi
Vaslın nice mürüvvet eder bilmem ey gönül
Senden o şuh nale vü feryad görmedi
Erzân metâ'-ı fazl ü hüner tâ o denlü kim
Bin ma'rifet zemânede bir âferînedir
Ebnâ'yı dehr her hünere âferîn verir
Yâ Râb bu âferîn ne tükenmez hazinedir
(Mef'ûlü fâilâtü mefâîlü fâilün)
Ne ziyaret ne ezkâr ne evrade bakar
Der-i gencine-i dil feth-i hudade bakar
Bir nefesle olup ahenfiken-i sahil-i kâm
Keşti-i lücce-İ ümmüd heman bade bakar
Gamın senin dil-i hungeştemi mekân edinür
Hüma-yi devleti gör kande aşiyan edinür
Hücum-i girye elinden alır aman vermez
Hayal-i yari nazar gerçi bir zaman edinür
Seninçün ettiğimiz ah ü zarı biz bilürüz
Firak içinde geçen ruzgârı biz bilürüz
Durur mu almayıcak buy-i pay-i dildarı
Karargâh-i dil-i bikararı biz bilürüz
Ey şi’r-i miyânında satan lafz-ı garibi
Dîvân-ı gazel nüshâ-i kâmûs degüldür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!