Ünal Akbulut Şiirleri - Şair Ünal Akbulut

Yorgun ikindileri yükleyince akşama
Gecenin siyahında bakındım serencama
Tövbekar sancıların zifre saklanası var
Fecrin kızıl teninde belki yeni gün doğar
Tevellüt edip ümit siftah olur sabaha
Sanki kursağımdaki saklı kalmış günaha

Yalnızlık nasıl sinmiş bahtımın ezberine
Ne sesin,ne nefesin hayal teninde uyur
Hasret yabancı değil gönlümün gam teline
Ziyan olan hevesim gel de derdini duyur.
Duyur da yine mazi buğulansın gözümde
Mahrecine takılsın adımın ilk hecesi

küllükte sigaram kalmışsa yarım
hüznün köhnesinde saklı efkârım
bu ıssız gecede kaybolur uykum
dört etraf telaşe düşsem belaya
ben eski halimden pişman değilim

yumruk gibi oturan ne boğazımıza
suskunluğumuz bile Gıybet peşinde
hüsn-ü zan ile bakınsak hafızamıza
yedisinde neysek o yetmişinde
bir tatlı huzur mu yalnız derdimiz
hiç mi iz kalmadı diğergamlığımızdan

Kafi miktarda tebessüm ekle ey! Yar çehrene
Sen bir nigah bahşetmezsen ya bu derde çare ne
Ne çare ki bir tebessüm kadar yakın bu rüya
Ömre ziyan vermede ah! Adı aşk imiş güya

Fikir köse,dil uzun
Tadı kalmadı tuzun
Edebin sahibi kim
Cehalet şimdi iklim
Bozuk terazi zaman
Medet Yarabbi aman

Gadrine sığındığım doludan hicretteyim
Mahcup yüzüme yağmur çisil çisil kinaye
Pişmanlıktan öteye aslında hayretteyim
Berhava tövbelerin hepsi ayrı hikaye

Gökten dilekçe düşse Vilayet makamına
Pulu eksik diyerek kalemden döner geri
Arzuhalci cephesi Adliye civarında
Tekaüd memurların daktilodan siperi
....
Aman dört vesikalık resim olsun yanında

Tavr-ı adem
..
İnsanın kendine has illa bir tavrı olmalı
kibre mesafe ile tevazuya ram olmalı
mütebessim çehrede daim selamı havi
lokması helal sofranın sohbeti ikram olmalı

Çitlenbik hayalinde toplanır sığırcıklar
Dallar tünek ve soğuk tedirginken geceler
Cam önüne merhamet eker mi hamınneler
At kuyruğundan kemend yapmasaydı çocuklar
..
Göçmedik gökkubbeniz dansımızla şenlensin