İçime kan sızıyor kabuğa küskün yara
Sual olmaz ki hikmet başım düşmüşken dara
Tartmaz nefsim acıyı hesap verir yıllara
Sevabı siler kalem " Suçu kendinde ara"
...
Kabil'e su dedirtir hıyanet hatırası
Nedense gülmedi baharda bile,
Mutluluk muradım dallarda kaldı.
Bülbülüm cefada geldi de dile.
Gülüme hasretim kollarda kaldı.
Ne senden bir haber aldım aylarca.
Dağılır sisi hayallerimin, utancıma günahkar gizler bırakırsın.
Pişmanlıklarım vururken gönül sahilime,tövbekar izler bırakırsın.
Ya da,unutmak seni.hele perçemin gölgesinde can bulurken ümidim.
Yar! bahtımın hangi mevsimidir beklediğin.hilekar sözler bırakırsın..
Muhabbet demine biçilmez paha
Mecnunun Leylayı bulduğu vaha.
Gönül yağmur olsa her gün bir daha.
Yağdığı toprağa düşer sevdamız.
Toprağı unuttuk türküler sustu.
Arnavut kaldırımda tanıdık ayak sesi
Omuzunda sallanır terazisi kefesi
Avaz verir yoğurtçu yettiğince nefesi
Halis koyun yoğurdu, sofranın baş köşesi
Çinko kase elinde alınacak darası
Şoförler tanırdık Şevrole'lerde
Bıçkın; kaytan bıyık yiğitlik serde
Nargile dumanlı o kahvelerde
Tavlada bükülmez bileği vardı.
Dikiz aynasında hep aynı resim
Açılsın kapıları
kandille karanlığın.
Meçhule asma kilit
şifresi yok sandığın.
Zerre zerre her damla
yaşarken su sesinde.
Adımız ne olsa neslimiz adem.
Şerefle varolduk insanız madem,
Anaya, ataya hürmetle her dem.
Edeple yoğruldu töremiz evlat
Kapıyı çalan kim kime emanet.
Kondüktörün tiz sesi sanki buhar ıslığı
Peronda uyanır mı gurbetin aymazlığı
Kale duvarlarında kuleler mi gördüğüm
Bu mahşeri izdiham her metresi kördüğüm
Aruza meyletsem aşıp haddimi
Müstamel hevesler olmaz ki hasıl
Has mısra ahvalin hali takdimi
Hüzünbaz nağmeler hep aynı fasıl
Elem açık hece neşeye sağır
Üstad yine güzel bir nostalji tebrikler
Evet üstad Dutun ardından Zerdalide güzel olmuş. Ama tabi en güzeli bu kainat kitabı içinden bu güzellikleri idrak edebilmek hele hele böyle güzel dizelerle
Üstad biraz hüzünlü bir gidiş olmuş. Ama dizeler güzel tebrikler