kalkıp geliyorsun kapının altından sızan ışığın geldiği yerden...
bılıyorum gelıyorsun ama meraklanmalar ıcınde kıpırdanıyor yuregım...
saatın tıktaklarına düşman olmuş seni beklemekten...
biliyorum
kalkmıssın ve yol alıyorsun senden bana
sizden bize....
adam, onlarca umudunu bağladığı hayallerinin gözlerinin önünden bir bir yok olduğunu görüyordu
içini üşüten bir duygu kaplıyordu yalnız kaldığı anlarda..
sanki ölümün o soğuk nefesi tüm hücrelerinde dolaşıyordu..
kanının çekildiğini hissediyordu...
bazen gözlerini kapatıp o umutlarını bağladığı hayallerinden bir tanesini seçip
rüyalanıyordu güpegündüz..
nasıl olduğunu merak etti adam
soluduğu hava içini üşütüyordu
ölüm müydü yanı başında ki bilemedi
derin bir nefes aldı
iki kişilik yalnızlığına yol alırken...
...diğer yalnızlığını bekledi...
eee ler var belkide hayatta bazen bir duraksama aninda agzimizdan dokulen eee'ler belkide hic sonunu getiremeyecegimiz eee'ler ve ben eee'lerden kurtulup nnnnn'lere gelmek istiyorum basinda sssss'ler olan nnnn'lere ve hepsinden sen'i olusturmak istiyorum bendeki anlamiyla senii...ne duraksamak istiyorum ne de dusunmek...sadece bende var olacak sen'İ bekliyorum...bulabilecekmiyim veya ne kadar dayanbilecegim hic belli degil ama tek istedigimin sen oldugunun farkindayim...zamani lehimeze cevirmek seninle doldurmak istiyorum hayatin her anini saniyelere inat seninle yuzyillar yasamak istiyorum su kucuk omrumde...ve belkide biriktiriyorum hayal kiriklikliklarimi, kırıklıklarını en kuytu yerine hayatin ve hayat acimasiz birgun bir yerde birakiyor onume hepsini hayal kirikliklari icinde yinede sen'den vazgecmiyorum...sen içine birazda ben kattigim senden vazgecmek isteyebilecegimi nasil dusunur bu hayat ben hayattan vazgecmisken bile sen'den vazgecmemissem...hayat kisa sen ise sonsuz...sonsuzum ol..ve vereyim sana tum hayati,hayatin ardinda kalanlari,evreni.gozleriyle gunesi isitan kadin...yuregimi isitmak yuregini isitmaktir...yuregim yureginin koruyucusu…
Mavilik...
ağlarım
atlarım en yakın köprüden
denize
ölümüm elinden derim, dalgalara...
bulduğum tüm yanıtların sorusuydu gözlerin....
ve
gittiğim tüm yolların çıkmazıydı ellerin...
yanılıyorsa diyordu dudaklarım dünyaya...
ya yanılıyorsa tüm evren...
ve sadece sensen ben...
çok erken geldi
küçük yüreğime bu veda
henüz yeni gelmişti gözlerime gülüşün
konağı olmayı düşlüyordu ruhum ruhunun
tüm düşlerimin ortak umuduydun sen...
bir gözlerin geldi aklıma
birde elma yanakların...
gelinler gülüsünü kıskandı...
çiçekler kokunu...
karanlık dipsiz bir kör kuyunun dibinde dönüp duruyor düşüncelerim...
her yer karanlık...
bir tek seni düşündüğüm anlar ışıltılandırıyor gözlerimi...
ne gözümü kapamaya ne de açmaya cesaretim var...
ki...
ne durumdayım bilmiyorum sensiz....
Benim Ruhum kapıda ebe olmuş…
Ruhunun derinliklerinde kaybettiği bir şeyler olduğunu biliyordu. Artık eskisi gibi değildi çünkü ne gülümsemesi, ne dokunması ne de konuşması…ne oldu diye düşünmekten kendini alamıyordu. Gece olmuşsa birde yalnız başına kalmışsa işte o duygular bir anda sarıverirdi etrafını. Kapının deliğinden bu sisi ortadan kaldıracak ışık demeti beklerdi merdiven otomatiğinden doğan. Ya da bilindik bir melodi kapının ziline ait. Kapının zili uzun zamandır postacı ve kapıcı dışında sesini duyan olmamış ve kapının önüne koyduğu bir paspas üzerinde sıcak yuvama hoş geldiniz yazan. Üzerinde kaç kişi ayakkabısını çıkarmıştı acaba. Acaba ondan başka kimseyi dahil edebilir miydi bu ihtimale. Son bir haftada yaşadıklarını düşündü artık etrafında kendinden uzaklaştıracağı arkadaşı da kalmamıştı. Yanında kalan arkadaşları artık onun bu bitmek tükenmek bilmeyen paranoyalarından ve hiç yaşamadığı ki onlara göre hiçte yaşayamayacağı gelecek günleri düşünmesi olacak sorunlara karşı arkadaşlarından fikir almasından sıkılmıştı. Çünkü olması muhtemel olmayan varsayımlardı her biri. Birde şu kız vardı. Adı…adı kendinde saklı olan. Durmadan bu kız arkadaşından bahsederdi. Çevresindekilerin görüşleri bu kıza sırılsıklam aşık olduğu fikrinde birleşiyordu. Adı kendinde saklı kızın yaptıklarından, giydiklerinde saatlerce bahsetse yorulmazdı. Onun için kendi hayatından daha önemliydi galiba. Galiba diyorum çünkü kendisini görme ve tanıma fırsatım olmadı. Tüm fikirlerim kulağıma yapışan beynime girmeye kararlı kelime öbeklerinden ibaret. Kelimeler her şeyi anlatmak için kullandığımız…halbuki ben kelimelerin hiç kullanılmadığı bir gezegenden geldim. Adı saklı bir gezegen. Adının saklı olmasına gelince dünyevi varlıkların kirletilmemesi için alınmış ortak bir karar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!