Seviliyor, beğeniliyordu
Gözdeydi.
Sonra ona göz değdi.
Kabahat kimsede değil,
Hasetle bakan bir çift
Gözdeydi
Osman, o gün en şık elbisesini giydi.
Genel müdür Ahmet Bey’in yanına girmekte
Epey zorlandı.
Sekreter engeli kale gibiydi
Ama işte o an, tarihî bir andı.
Bir rüzgar geçti mi buralardan
Evden kaçan bir çocuğun telaşında?
Itır kokulu, deli dolu, coşkulu,
Bir sevda varmış gibi başında?
Gördünüz mü onu gelincik tarlasında?
Bir zamanlar o da bir bebekti
Hokka burunlu, al yanaklı,
Bir ömre bedel.
Şu gördüğün kavrulmuş el,
Pamuk gibiydi.
Eskiler içindeki bu kambur vücut,
Sevimli, biraz tombuldu
Odasında misketleriyle oynarken,
Birden kendisini misafir odasının ortasında buldu.
“ Haydi amcalara küfür et! ” dedi babası
Çocuk, sıkı sıkı kapattığı gözlerini araladı
Çözmeye çalıştıkça daha sıkı düğümlendiğinde,
Zorlama
O gece,
Öylece,
Uyu.
Mutlak biri gelir, kurtarır seni
Yillardir görmediği bir eski komşusuna rastladı Emine hanım
Sarıldı ona sıkı sıkı. “Ne çok özlemişim, ah canım! ”
Oğlun ne yaptı? Diye sordu öteki:
“Üç yıl önce evlendi,
Gelin tembelin teki.
Bir şarkı yapmalıyım sana
Dilden dile, gönülden gönüle dolaşmalı.
Her söylenişinde
Bir kuş uzun uzun ötmeli,
Sonra uçup buz dağlarını aşmalı.
Dün annem Bahçelievler’de
Şekerci dükkânını bulamadı
Çünkü “sweetland” olmuştu adı
Ev uzaktı, sormaya gidemedi
Ama gel gör ki telefon da edemedi
İnsanın canı buna yanmaz mıydı?
Söylemek istediğin
Değil ki söylediğin!
Düşünceleri söze dökerken; büyük, küçük
Sana ait bin bir güçlük
İşin içine girer,
Böylece iletişimin yarısı sona erer.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!