İnce uzun parmaklım,
Sende aklım..
Işığına tutunuyorum
Sarmaşıklar misali
Üç sürgün öncesinden beri.
İşe kendinden başla
Geçmişteki her şey olmasi gerektiği için oldu
Yaşayacaklarının ne sonu onlar, ne ilki
Kimse suçlu değil ki!
Seni incitenler bugüne dek,
Bir millet ki, geçmişini elinin tersiyle iter
Haram olur ona, akıtılan onca kan,
Dökülen onca ter;
Günden güne azalır, biter.
Yıkmak için onu artık,
Yaz yazabildiğin kadar
Konuş, konuş dur
O senden öyle uzak, öyle el ki
Anlat yine de sen
Rahatlarsın belki.
Bugün Ayten’ler ailece, bir de Güler
Seyahatten döndüler.
Ana baba yorgun argın,
Gelin görümce birbirine dargın.
Bilseniz ne hayallerle yola çıkıldı!
İçimde nehirler var, göremezsin.
Asık bir surattan ibaret miyim?
Öyle mi sanıyorsun?
Evinin yolunu kaybetmiş
oradan oraya koşan çocuğu tanımadın ki!
Ben her gece görürüm onu
Ben miydim akşamlara dek
Ağaç tepesinde oturan,
Seyreden kuşu.
Benim resmim mi şu
Karşımda duran?
Olsa seni seven biri
Ölümsüz olsa, hep diri;
Koruyacak, kollayacak
Melekleri yollayacak.
Bilse varlığın özünü,
O gitti...
Geriye kalan
Bahçe duvarına tebeşirle yazdığı adı,
Yastıkta saçlarının kokusu,
Yanağımda öpücüğünün tadı...
Koymayın küçüğümü
enflasyonun, fakirliğin yerine.
vurmayın ellerine…
İşi ne o minicik yürekte yasın?
Bırakın resim yapsın, denizi maviye boyasın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!